Yoksa siz de mi iyi niyetlisiniz ?

YOKSA SİZ DE Mİ İYİ NİYETLİSİNİZ?

İyi niyetin anlamına Türk Dil Kurumundan baktığımızda herhangi bir kimse veya konuda hiçbir kötü düşünce beslememe, hüsnüniyet olarak tanımlanmıştır. İyi niyet zamana ve olaylara göre farklılık gösterebilir ve her zaman sonucu iyi olmayabilir. Zaman zaman iyi niyet istismar edilebilir ya da iyi niyetin arkasına saklanıp maskeli yüzle olayların karşısına çıkılabilir. Günümüzde iyi niyetli insanlara saf, cahil gözüyle de bakılabilmektedir. Hatta herkesin hak etmediği veya anlayamadığı bir olgu olarak da görülebilmektedir.

Bazen iyi niyetli davranarak alttan alarak karşımızdakine çok büyük bir kötülük yapıyor olabiliriz ve zamanında iyi niyetle gösterilmemiş tepkilerimiz daha sonra elimizde patlayabilir ve bu iyi niyet bize ve karşımızdakine kötü sonuçlarla geri dönebilir. Bazı anlarda yapıp yapmamak da iyi niyet gösterdiğimizin inisiyatifindedir. Örneğin bir işyerinde çalışıyorsunuz ve çay almaya mutfağa gidiyorsunuz çünkü çaycı ablanın işi başından aşkın. Onu yormamak adına gidip çayınızı kendiniz almak istiyorsunuz.

O esnada mutfak siliniyor ve beş dakika sonra gelmenizi rica ediyor. Sonra henüz arkanızı dönmeden telefon çalıyor ve çaycı abla tamam hemen getiriyorum diyerek telefonu kapatıyor. Siz bu esnada kapıya doğru eliniz boş yürüyorsunuz. Siz çayınızı kendiniz almaya gittiğiniz için o çaycı ablanın gözünde daha farklı konuma düşüyorsunuz. Fakat telefonla arayan kişi istediği vakit istediğine ulaşıyor. Hem de çaycı ablanın gözünde çay götürülecek tip konumuna geliyor. Bu gibi durumlara baktığımızda iyi niyetli insanları sömürüyorlar olarak görürüz ve iyi niyetlilerin kaybettiğini düşünürüz.

Her zaman iyi niyet iyi bir çözüm de sunmayabilir. Zülfü Livaneli’nin “İnsanların çoğu, iyi niyet denilen kavrama sahip olmadıkları için bir başkasında da bu özelliğin bulunduğuna inanmaz ve yüreğini büyük bir safiyetle açan kişiye kim bilir ne hesaplar çeviriyor diye bakarlar” sözü oldukça manidardır. Şaşırdığımız, bu kadar iyi nasıl olunur dediğimiz olayların altında kesin bunun içinde bir iş vardır deriz ve farklı hesaplar peşine düşebiliriz. Karşımızdaki kişi olaylara farklı bakış açısıyla bakıyor olabilir ve biz bu durumu kötülük olarak yorumlayabiliriz. Bu yüzden olaylar karşısında insanların davranışlarına bakarken objektif olmalı ve altında kötülük aramamalıyız.

Günlük hayatımızda çevremizden bu kadar iyi niyetli olma, gözün biraz açık olsun sözlerini duymuşuzdur. İyi niyet göstermek dediğimiz gibi saflık olarak da görülebilmektedir. İki kelimenin arasında ince bir sınır vardır. Bu zamana kadar ne kaybettiysem iyi niyetimden kaybettim deyip bazen hayata küstüğümüz zamanlar olur. Hatta içimdeki Pollyanna’yı yedim diye mizahi bir söz de vardır. Günümüzde iyi niyetin enayilik olarak görüldüğü durumlar da vardır. Bunlar; hiçbir zaman elini cebine koymayan arkadaşımızın yemek parasını ödediğimizde, verdiğimiz borçları isteyemediğimizde, yardım istenildiği zaman kim olduğuna bakmadan hayır diyemediğimizde, herkes için bir şeyler yapıp yine kötü olduğumuzda (kimseye de yaranamayız) gibi durumlardır. Karşı tarafı kırmak istemediğimiz için bu gibi durumlara düşebiliriz ve sonunda genellikle kendimiz kırılırız. Çoğu kez karşı tarafın haberi bile olmaz. Bizi asıl üzen durum da budur.

İyi niyetimizin suistimal edilmemesi dileğiyle…

adalar nakliyat
https://adalarnakliyat.net/

Eymen UYGUR
Psikolojik Danışman
eymenuygur92@hotmail.com