Özgürlük Yazarları – Freedom Writers – Film inceleme

FREEDOM WRİTERS

“Özgürlük Yazarları” Film İncelemesi

Film adı : Freedom Writers

Vizyon Tarihi:  5 Ocak 2007

Yapımı: ABD

Tür: Dram

Yönetmen ve Senaryo:   Richard LaGravenese

Oyuncular:  Hilary Swank,  Patrick Dempsey, Scott Glenn, Jason Finn, Kristin Herrera

Yepyeni, taze umutlarla işine atanmış bir öğretmen; Erin Gruwell… Atandığı şehir, okul, yeni umutları kaldıramayacak kadar serseri ve kötü… Yaklaşık 15 umutsuz, zayıf ve davranış sorunları olan öğrenci…

Erin, taze umutlarıyla okula girdiği anda pozitif enerjisi ve temiz kıyafetleri ve yüzüyle göze çarpmıştır. Tek işi, amacı lise 1 öğrencilerine İngilizce ve İngiliz Edebiyatını öğretmektir. Lakin öğretmenler dahil, bütün öğrenciler bu 15 umutsuz vakalı      öğrencileri dışlamakta, eşitlik kelimesini onlar üzerinde hor görmektedir.

Erin daha ilk günden bu 15 öğrenci tarafından ezilmiş, öğrenciler Erin’ı diğer hocalar gibi kötü ve ezik görmüşlerdir. Erin diğer tüm kadınlarda olduğu gibi üstün gelen gururu yüzünden kısa bir zaman okulunu ve 15 öğrencisini bırakmayı düşünmüştür. Ama Erin’ı diğer kadınlardan ve hocalardan ayıran özelliği hırslı, azimli ve değer veren bir karakterde olmasıdır. Erin umutsuz vaka olan öğrencilerini kötü sokaklara itmek yerine, eğitim vermeye yemin etmiş, kendini hazırlamıştır. Bu yolda yorulacağını, halsiz düşeceğini belki de pes etmeye kadar gideceğini biliyormuş ama Erin başaracağına o kadar inanmıştır ki, öğrencilerine de inandırmaya çalışmıştır.

Çalışmalara başlayan Erin, eşinden de aldığı destekle bazı çalışmalara başlamıştır. Öğretmenlik dışında ek işte çalışarak 15 öğrencisine eşitlik konulu kitaplar almaya başlamıştır. Diğer öğretmenlere nazaran değişik metotlar izleyerek öğrencilerine kendisini “arkadaş, yardımcı, bir melek” olarak göstermiştir. Öğrenciler aileleri, arkadaşları, çeteleri yüzünden ilk başta bu olaylara karşı çıkmış, birbirleriyle savaşmaya, dalga geçmeye ve her türlü şiddete başvurmuşlardır.

Zaman akarken Erin’ın çabaları da akmaya devam etmektedir. İlk başta kızının çete üyeleri olan çocuklara ders vermesini dışlayan Erin’ın babası, Erin’ın azmini görünce, ona yardım etmeye karar vermiştir. Erin ve babası çeşitli geziler ve aktiviteler düzenlemeye başlamıştır. Öğrenciler bu iki iyilik meleğine o kadar alışmaya başlamıştır ki, çoğu onları kendine örnek alarak ailelerinden özür dilemiş, kötü alışkanlıkları bırakmış, çete üyeliğine son vermiştir.

Erin bu olanları mutlulukla izlerken, bir detayı atlamayı unutmuştur. Erin kendisini umutsuz vaka öğrencilerine o kadar kaptırmıştır ki, kocasına vakit ayırmayı unutmuştur. Erin bir gün eve geldiğinde kapıda gördüğü bavullarla bu detayı hatırlamıştır. Eşi tarafından terk edilen Erin, umutsuz vaka sanılan öğrencileri sayesinde bu zor dönemleri atlatmayı başarmıştır.

Gel zaman, git zaman umutsuz vaka sanılan 15 öğrenci ve Erin, çok iyi işlere imza atarak çevresindeki diğer umutsuz vakalara “umut” olmuşlardır. Ama her zaman gerçek hayatta da, hikayelerde de ayrılık vakti vardır. Ne öğrenciler, ne de Erin birbirlerinden  ayrılmak istemiştir. Erin, tüm üst kurumlara başvurarak öğrencilerini bırakmamaya çalışmıştır. Kalan son umut kırıntısıyla bir başvuru daha yapmış ve öğrencilerini ondan ayırmamaları için konuşmuştur. Ve Tanrı bir kez daha Erin’ın yüzüne gülmüş ve başvurusu kabul edilmiştir. Erin bir kez daha hırslı olduğu mücadeleden alnı açık, zaferle çıkmıştır.

Film; pes etmemeyi, ırkçılık yapılmaması gerektiğini anlatsa da asıl anlaşılmasını istediği şey insanların birbirlerine sevgiyle ve temiz duygularla bağlandığı zaman dünyanın daha iyi ve yaşanılabilecek hale geliyor oluşudur. Hiçbir insan birbirinden daha üstün yahut daha aşağıda yaratılmamıştır. Dünyaya birbirimize eziyet ettirmek için getirilmedik. Birbirimizle anlaşabilmek, dayanışma ile dünyayı daha iyi bir yapmak için yaratıldık. Birbirini, insanları hele ki sizin dışınızda bu dünyanın diğer sahipleri olan canlıları sevin. Korkmayın! Sevgi sizi zayıf kılmaz. Aksine sizi gerçekten değerli ve yüce kılacak tek şeydir sevgi. Sevin ki dünya daha iyi bir hale gelsin. Mutlu, huzurlu yaşanabilsin…

Gerçek bir hikayedir..
Eş yazar : İrem Elmas