Anne Baba Olmak
En güzel duygulardan birisidir anne-baba olmak. Ancak hiç kolay değildir. Fedakarlık ister, sabır ister, merhamet ister, vicdan ister… En önemlisi hem fiziksel hem ruhsal hazır olmayı ister.
Dünyaya gelen canlılar içinde en bakıma muhtaç canlıdır insan. Dünyaya gelen insanın onu koruyacak, onu sevecek, onu anlayacak, yanında olacak aileye ihtiyacı vardır. Bebekle birlikte gelen ebeveynliğin sorumluluklarını almaya hazır olmak gerekir. Hiç kimse sadece dünyaya bir çocuk getirdi diye anne ve baba olamaz. Hiç bir insan anne veya babasını seçerek dünyaya gelmez. Ailesini seçme şansı olmayan bebeğin sorumluluğu da yoktur. Bu nedenle her bebek masumdur. Masum ve bakıma muhtaç doğacak insanın kaderi en başta ailesinin ellerindedir.
Her geçen gün bir çok toplumda hazır olmadan anne baba olan ailelerin cezalarını çeken masum çocukların sayısı artmaktadır.
Gündüz kuşağı televizyon programlarında veya akşam haber bültenlerinde seyredilen bir dizi-film senaryosu değil maalesef hayatın gerçeği.
Erken yaşta evlilikler, fedakarlık yapmak istemeyen ebeveynler, kısa zaman süren evlilikler, evlilik dışı ilişkiler ve daha bir çoğu. Sonuç ise kaybolan, ortada bırakılan, ilgisiz, sevgisiz, mutsuz çocuklar…
Mutsuz çocuklar bir filmin değil hayatın içindeler. Belki önünden geçtiğimiz evde yaşıyor. Belki yemek yediğimiz lokantada karşı masada oturuyor. Şehrin karşı yakasında belki, hiç gitmediğimiz bir semtte, karanlıkta fark etmediğimiz bir sokakta, okulda, çok uzakta ya da çok yakında, belki de şu an size bakıyor.
Mutsuz çocuklar umutsuz gelecek demektir. Geleceği iyileştirmek için çocukların yaşaması, mutlu olması gereklidir. Bunu da bugün ancak biz anne babalar gerçekten annelik ve babalık yaparak başarabiliriz.