Bam Teli
BAM TELİ
Danışanlar genelde kendilerini rahatsız eden o asıl mevzuyu konuşmaktan imtina ederler. Çünkü bu mevzu kaygı vericidir, stresi artırır, gerginleştirir. Oysa gündelik yaşamdan bahsetmek, olaylar üzerinden konuşmak ne güzeldir. Sizi profesyonelce dinleyen birine sizde gerginlik oluşturmayan konulardan bahsetmek kadar keyifli bir durum olabilir mi?
Asıl mevzu ortadaki kırmızı nokta olsun. Danışan diğer mor noktaları anlatıp durur. Siz konuyu ortadaki asıl mevzuya getirmeye çalışırsınız ama işte danışanların pek çoğu siz konuyu asıl onu rahatsız eden konuya getirmek için çabaladıkça; (sizi kırmamak için o konuya da küçücük değinme ile) hemen konuyu değiştirmeye çalışırlar. Ben bunun adına köpürmek diyorum. Yani eğer danışma esnasında asıl mevzudan uzaklarda etkileşimler varsa, bu danışman ve danışan köpürüyorlar demektir. Bence etkili psikolojik danışmanın özelliklerinden biriside danışanın fazla köpürmesine izin vermemek, konuyu danışanı da ikna ederek kırmızı noktaya getirmektir.
Peki danışanın asıl mevzudan kaçması ne sebepten kaynaklanıyor olabilir:
- Danışan asıl mevzu ile yüzleşmeye hazır değildir ve bunun için zamana ihtiyacı vardır.
- Henüz psikolojik danışman ile danışan arasında etkili bir terapotik ilişki kurulamamış olabilir.
- Asıl mevzuyu konuşmanın yarattığı gerginlik danışan için dayanılmaz görünüyor olabilir.
- Danışan tahmin ettiğimizden çok daha dolu ve bam telini konuşmak daha pek çok ruhsal sıkıntısının açığa çıkmasını sağlayacak olabilir. Danışan bundan korkuyordur.
- Psikolojik danışmanın deneyim eksikliği ile danışman değil de danışan oturumu yönlendiriyor olabilir.
- Psikolojik danışman, danışanın bam telini bulduğunu sanıyor ancak yanılıyor olabilir.
- Danışanın öz farkındalığı o kadar yetersizdir ki, görüşmeler size ilk oturumlarda bahsettiği sorunlardan çok farklı bir yere varabilir.
Bu yüzden psikolojik danışman bu hassas direnç ile profesyonelce baş etmelidir.
Danışan bu konuda direnç gösteriyorsa ısrarcı olmak bazen işe yaramayabilir. Danışanın direncini kırmanın yolları denenip ardından bu konu gündeme gelmelidir.
Asıl mevzuyu yani danışanın bam telini yakalamak çok da kolay bir beceri değildir. Bundan emin olmak ancak danışanın onayı alındıktan sonra mümkün olabilir.
Danışana oturum gündeminin belirlenmesindeki danışman rolü hakkında kısa bir psikoeğitim verilebilir.
Asıl mevzu konuşuldukça danışandaki başta oluşan gerginlik ve kaygı yerini rahatlama, katarsise bırakacaktır. Bu da danışanın bu konuları konuşma konusunda isteğini artıracak ve oturumları işlevsel hale getirecektir. Bence danışanın bam telini yakalamak ve bunun üzerine gitmeye danışanı ikna etmek bütün sağaltım sürecinin en önemli aşamasıdır.
Tüm meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum.