Bana Kulak Verin
BANA KULAK VERİN
Biz kimiz, biz neyiz, neciyiz…. Bir meslek düşünün ki o mesleğin adı her öğrenci ve öğretmence farklı bir adla nitelendirilsin. Aynı fakültelerden mezun olmamıza rağmen hepimizin farklı bir misyon yüklenmesi de apayrı bir durum. Kimimiz mesleğimizin gereklerini elinden geldiğince yaparken kimilerimiz ise tam tersine mesleğimizle hiç alakalı olmayan işleri kendine iş ediniyor. Okullarda ise önceki rehberlikçimiz bunu da yapardı söylemi had safada…
Bunu önlemek için ne mi yapmalı? Çok kolay. Öncelikle kendi meslektaşlarım bu mesleğin gereklerini iyi bilmeli ve ona göre davranmalı. Tek suçlu meslektaşlarım mı hayır onları yeteri kadar donanımlı eğitmeyen üniversiteler de bir o kadar suçlu. Neden mi diyeceksiniz okullarda göreve başladığımız ilk günden itibaren her zaman kriz durumlarıyla iç içeyiz. Fakat bunlarla kaçımız başa çıkabiliyor. . . Üniversitelerde neden uygulamalı aynı tıp fakültelerinde olduğu gibi probleme dayalı öğretim (PDÖ) yapılmıyor?
Okullar maalesef sorun yumağı bizim ise onları çözebilecek bıçak olarak görülmemiz sorunun başlıca kaynağını teşkil ediyor. Kimi öğretmenler ise elimizde sihirli değnek varmışçasına odamıza girip çıktıktan sonra hemen öğrencinin sorununun ortadan kalkacacağını çılgınca düşünüyorlar. İşte böyle karışık bir ortamda elimizden gelenin en iyisini meslek sınırlarımızın dışına çıkmadan yapmak çok önemli bir görev haline geliyor. Bizi yıldırmak isteyenlerse tabi ki olacak fakat önemli olan yılmamak, yıkılmamak. . . Çünkü biz yıkılırsak biz yılarsak arkamızdan gelecek olan meslektaşlarımızda tıpkı bir domino misali yıkılmaya mahkum kalacak.
Doğru bir rehberlik anlayışı oluşmuş bir okula yeni atanan bir arkadaşımız zorluk çekiyor mu? Hayır. Dolayısıyla bu konu çok önemli bir hal alıyor. Mesleğimiz yazılı bir metin üstünden işleyecek bir meslek değil, temayüller üzerinden yürüyen bir meslek maalesef. Okulda bir olay ya da durum yaşandıysa senden önceki psikolojik danışman ne yaptıysa senden önceki böyle yapmıştı baskısı üzerimizde mevcut. Bakın buradan nereye geleceğim aslında mesleğimiz sınırlar altında kurallar altında ezilemeyecek kadar yüce. Aslında sınırlarımızı kendimiz çiziyoruz ya da bizden önceki meslektaşlarımız. Gelin dün yapmadıysak bugün doğru bir rehberlik anlayışı için ilk adımı atalım kendimiz için değilse bile bizden sonra yerimize gelecek meslektaşımız için bu çok önemli bir husus.
Yasin Yılmaz
Okul Psikolojik Danışmanı
yasinyilmaz94yy@gmail.com