Bilime yepyeni bir pencereden bakma hali: Nörobilim

11.02.2019
4.129
Bilime yepyeni bir pencereden bakma hali: Nörobilim

BİLİME YEPYENİ BİR PENCEREDEN BAKMA HALİ: NÖROBİLİM

Nörobilim veyahut sinirbilim kelimesi hala Türk Dil Kurumu’nda tanımlanmamış olsa da günümüzde oldukça merak edilen alanlardan birinin adı olmuştur. Nörobilimciler, beyine odaklanarak, beynin davranışa, düşünme şekline ve bilişsel işlevlere etkisini araştırır. Ayrıca kişinin nörolojik, psikiyatrik veya nörogelişimsel bozuklukları olduğunda sinir sisteminde neler olduğuyla da ilgilenir.

Nörobilimci, nöroanatomiden nöropsikolojiye kadar olan geniş bir yelpazede uzmanlaşabilir. Bu alanda yapılan tüm çalışmalar beyin ve vücudun nasıl çalıştığını, sağlık problemlerinin beyni nasıl etkilediğini inceler.

Nörobilimin Doğuşu
Son yıllarda bilim adamları nöronlar, beyin ve merkezi sinir sistemi hakkında çok büyük keşifler yapmışlardır. Nörobilimin tarihine kısaca bakılacak olursa mihenk taşı sayılabilecek çalışmalar şu şekilde sıralanabilir:

• Antik Mısırlılara göre zekanın oluştuğu nokta kalptir. Mumyalama sürecinde tüm bir vücut dikkatle korunurken kafatasının içindeki beynin çıkarıldığına dair anekdotal kayıtlar mevcuttur.
• Antik Yunanlar ise beyin hakkında çalışmalar yapan ilk kişilerdir. Beynin çalışma prensibini anlama ve nörolojik rahatsızlıkları açıklama konusunda ciddi teşebbüsleri olmuştur.
• Yunan filozofu Aristo’ya göre beynin tek işlevi kanı soğutma mekanizmasından sorumlu olmasıdır.
• Fransız fizikçi ve cerrah olan Pierre Paul Broca ise beyin hasarlı kişilerle yaptığı çalışmalarla beynin farklı alanlarının farklı işlevlerden sorumlu olduğunu, bazı alanlarda oluşan hasarın birtakım konuşma merkezlerine olumsuz etkisi olduğunu tespit etmiştir. Broca’nın bu çalışmaları literatüre “Broca Alanı” tanımını eklemiştir.
• 19. yüzyıl başlarında Alman fizikçi Hemholtz, sinir hücrelerinin elektrik sinyalleri ürettiğini ortaya koymuştur.
• 20. Yüzyılın başlarında ise İspanyol patalog, histolog ve nörobilimci Santiago Ramón y Cajal, nöronların bağımsız sinir hücreleri olduğu hipotezini oluşturmuştur.
• 1906 yılında Golgi ve Cajal, beyindeki nöronların kategorileştirilmesi konusunda yaptıkları çalışmalarla Nobel ödülüne layık görülmüştür.
• 1950 yılından itibaren modern nöroloji alanında yapılan çalışmalar sayesinde inmelerin, kalp krizlerinin, MS rahatsızlıklarının tedavisinde ciddi buluşlar olmuştur.
• Bilimsel gelişmelerin hızla ilerlemesi nörobilimcilerin sinir sisteminin yapısı hakkında daha detaylı çalışmaların olmasını sağlamıştır.

Genel Bakış:
Nörobilimin odak noktası sinir sistemidir ve disiplinlerarası bir yaklaşımı benimsemektedir. Matematik, dilbilimi, mühendislik, bilgisayar bilimleri, kimya, felsefe, psikoloji ve tıp ile ortak çalışmalar yürütülür.
Çeşitli görüntüleme teknikleri kullanır, hücre ve doku örnekleri üzerinde deneyler yaparlar. Zaman zaman yaptıkları çalışmalar ile yeni tedavi yöntemlerinin oluşmasını sağlarlar. Bazı nörobilimler tedavi alanında da etkin rol oynamaktadırlar.

Nörobilim neden önemli?
Nörobilim, bir insanın birçok işlevini daha yakından anlamayı amaçlar, ayrıca birçok rahatsızlığın daha iyi anlaşılması için çalışmalar yürütür.

• Down Sendromu
• Yaygın Gelişimsel Bozukluk
• Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
• Bağımlılıklar
• Şizofreni
• Parkinson
• Beyin Tümörleri
• Epilepsi
• Felç sonrası oluşan dil kayıpları
• Bağışıklık Sistemi rahatsızlıkları
• Nörobilimciler, beyine odaklanarak, beynin davranışa, düşünme şekline ve bilişsel işlevlere etkisini araştırır. Ayrıca kişinin nörolojik, psikiyatrik veya nörogelişimsel bozuklukları olduğunda sinir sisteminde neler olduğuyla da ilgilenir.
• Nörobilimci, nöroanatomiden nöropsikolojiye kadar olan geniş bir yelpazede uzmanlaşabilir. Bu alanda yapılan tüm çalışmalar beyin ve vücudun nasıl çalıştığını, sağlık problemlerinin beyni nasıl etkilediğini inceler.
• 2007 yılında yapılan bir araştırma sonucuna göre dünyada 1 milyara yakın insan anormal nörolojik durumlar yaşamaktadır.
• Bu alanda çalışmak isteyen kişilerin fen ve matematik alanına ilgisinin olması gerekmektedir. Birçok nörobilimci, doktora eğitiminde nörobilime yönelmektense lisans düzeyinde nörobilim konusunda çalışmalar yapmaya başladığını belirtmektedir.
• Türkiye’de Nörobilim alanında bir lisans programı yoktur. Yüksek lisans ve doktora programlarında ise tüm üniversitelerin standart takip ettiği bir süreç olmamakla birlikte, lisansüstü nörobilim programlarına başvurmak için Tıp ya da psikoloji eğitiminin olması çoğunlukla değişmeyen bir ön koşuldur.

Nörobilimin Dalları
Afektif Nörobilim:Nöronların duygular üzerindeki etkisini araştırır.
Davranış Nörobilimi:Beynin davranışları nasıl etkilediğini araştırır.
Klinik Nörobilim:Nörolog ve psikiyatristlerin sinir sistemi rahatsızlıklarına odaklanarak tedavi edici yöntemleri araştırdığı nörobilim dalıdır.
Bilişsel Nörobilim:Düşünce süreçlerindeki nöronların etkisini araştırır. Bu alanda çalışan nörobilimciler kişilere bir görev vererek beyin üzeründeki etkisini gözlemler. Bilişsel psikoloji ve bilişsel psikiyatrinin beraber çalıştığı bir daldır.
Sayısal Nörobilim:Beyin fonksiyonlarının anlamak için matematik ve fizikten yararlanılarak çalışmalar yapan bir daldır.
Kültürel Nörobilim:Kültürel faktörlerin genom, nöron ve psikolojik süreçler üzerindeki etkisini inceler. Farklı popülasyonlardaki farklı sağlık ölçütlerinin anlaşılmasına yardımcı olmak hedeflenmektedir.
Gelişimsel Nörobilim:Doğumdan yetişkinliğe kadar olan süreçte beynin ve sinir sisteminin gelişim sürecini inceler. Gelişimsel bozukların oluşumunda nörolojik sistemlerin etkisine bakar.
Moleküler ve Hücresel Nörobilim:Sinir sisteminde görev yapan molekül, gen ve proteinlerin moleküler ve hücresel düzeyde rollerini inceler.
Nöro mühendislik:Nörol sistemleri anlamak için mühendislik tekniklerinin kullanıldığı bir daldır.
Nöro görüntüleme:Tıbbi görüntüleme tekniklerinin beyin üzerinde uzmanlaşmış kısmıdır. Beynin nasıl çalıştığına ve farklı etkinliklerin beyin üzerinde nasıl etki bıraktığına bakar.

Nöro informatik:Bilgisayar mühendisleri ile nörobilimcilerin beraber çalıştığı bir alandır. Beyin ve sinir sistemi üzerinde bilginin toplanmasını, analiz edilmesini ve yayınlamasını hedefler.

Nöro dilbilimci: Beynin dil edinimi, öğrenimi, anlaması ve ifade etmesi alanında yapılan çalışmaları içerir. Dil konuşma güçlüğü yaşayan çocuklara ya da inme sonrası konuşma bozukluğu yaşayan yetişkinlere yönelik tedavi edici çalışmalar yapar.
Nöro fizyoloji: Beyin ve işlevlerinin vücudun diğer alanlarıyla bağlantısını inceler. Sinir sistemi rahatsızlıklarında düşünce sisteminin nasıl dahil olduğuna bakar.

YAZAR BİLGİSİ
2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’ ne girmiş, 2010 yılında yüksek onur derecesiyle mezun olmuş ve Prof. Dr. Turhan Oğuzkan ödülüne layık görülmüştür. Üniversite eğitimi sırasında Erasmus programı ile İsveç-Stockholm Üniversite’ sine gitmeye hak kazanarak 6 ay boyunca “Early Childhood Education” alanında eğitim almıştır. Maltepe Üniversitesi Gelişim Psikolojisi tezli yüksek lisans eğitimini 2012 yılında bitirmiştir. 450 saatlik MEB onaylı Aile ve Çift Terapisi eğitimi, Terapötik Kartlar Eğitimi, Kriz Müdahale Eğitimi, Çözüm Odaklı Terapi eğitimi, Mülteci Çocukların Topluma Uyumu Eğitimi, Özel Eğitimde Alternatif Öğretim Teknikleri, Çocuk Değerledirme Testleri, Sanat Terapisinin Erken Çocukluk Döneminde Kullanımı, Çocuk ve Ergenlerle Klinik Görüşme Teknikleri, İhmal ve İstismarda Aile ve Çocuğa Yaklaşım Eğitimi, Proje Döngüsü Yönetimi, Siber Zorbalık Eğitimi, Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Rahatsızlıkların Genel Tanımı Eğitimi, Yaratıcı Dramayla Grup Rehberliği Eğitimi, Dikkat Testleri Eğitimi, EMDR 1. düzey eğitimi katıldığı eğitimlerden bazılarıdır. Namık Kemal Üniversitesi´nde Davranış Nörobilimi alanında doktora programını 2022 yılında tamamlayarak "Nörobilim Doktoru" ünvanını alan Bingül Kemiksiz Uzel, farklı mecralarda yazdığı yazılara ek olarak rehberlikservisi.net sitesinde yazarlık faaliyetlerine devam etmektedir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.