Çıtır çıtır felsefe – Kitap inceleme

Çıtır Çıtır Felsefe/ Brigitte Labbe – Duppont Beurier – Michel Puech

Çıtır Çıtır Felsefe 30’un üzerinde farklı kitaplardan oluşan bir dizidir. Ben bu yazımda sadece okuduklarımı ele alacağım. Okuduklarım ise Haklar ve Ödevler, Doğa ve Kirlilik, Zaman Çok ve Zaman Yok, Liderler ve Diğerleri, Mutluluk ve Mutsuzluk, Oğlanlar ve Kızlar kitaplarıdır. Her biri 40 sayfadır. Renkli yazılar ve resimler ile okuması çok pratik ve eğlencelidir. Esasen birer çocuk kitapları ve ben de öğrencilerim için okudum ama sonrasında yetişkinlerin de okumasında bir sakınca olmadığını düşündüm. Değerler eğitimi tadında başarılı bir seri.

Çıtır Çıtır Felsefe serisi çok yazarlı bir seri. Benim okuduklarımda yazar isimleri aşağıda belirttiğim şekilde idi:

Brigitte Labbe,uzuzn süre iletişim sektöründe çalıştıktan sonra çalışmalarını, karışık felsefi kavramları çocuklara aktarabilmek üzerine yoğunlaştırdı.

Duppont Beurier, Paris’te Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi. Dizinin felsefi içeriğini denetledi.

Duppont Beurier, Paris’te lise felsefe öğretmeni. Dizinin yeni kitaplarında felsefi içeriği denetledi.

Doğa ve Kirlilik kitabında, bir çocuğun cümleleriyle insanların doğayı nasıl düşüncesizce tahrip ettiği anlatılıyor. Doğayı temiz tutmak için teknolojiden tümüyle vazgeçme düşüncesi ve teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylılar ele alınıyor. Sonuçta da bir çocuğun dünyasında doğaya zarar vermeden veya minimum zararla teknolojinin kolaylığından yararlanabileceği gibi sonuçlar ortaya çıkıyor.

Bir çocuğun kirlilik ve sonuçlarını anlayarak küçük bir çevreciye dönüşmesini sağlayabilecek güzel bir kitap.

Oğlanlar ve Kızlar kitabı küçük bir doğum öyküsü ile başlıyor. Erkekler ve kızlar arasındaki farkların dünyadaki diğer farklardan daha dikkat çekici olduğuna değinerek devam ediyor. Biyolojik farklılıklara değinirken toplumsal rollere de işaret ediyor. “Kızlar insan mıdır?” gibi ilginç başlıklarla da tarihte ve günümüzde zaman zaman kadının aşağılık bir varlık olarak görülmesini eleştiriyor.

Bu kitap sizin cevaplamakta zorlandığınız sorulara çok tatlı cevaplar vererek çocuğunuzun kafasında yanlış kalıplar oluşmasını önlemeye yardım edecek!

Liderler ve Diğerleri kitabı başkan/şef/lider kavramlarını somutlaştırarak gerekliliğinin tartışılabileceği minik hikayecikler içeriyor. Lider olmanın sorumluluğunun ağır olduğunu ve farklı kişilik özellikleri gerektirdiğini anlatıyor. En sonunda da bir insanın önce kendi kendinin efendisi olmasını ve bunun çok önemli olduğuna değiniliyor.

Zaman Çok ve Zaman Yok kitabında çabuk ve yavaş kavramlarına yer verildikten sonra zamanın öneminden bahsediliyor. Zamanın insanları yönettiğini, değişmez bir gerçek olduğunu hikayeleştirerek anlatıyor. Zamanın dünyadaki değişim gücünden bahsedilerek en sonunda hayaller için emek ve zaman harcanması mesajıyla kitap sonlanıyor.

Mutluluk ve Mutsuzluk kitabında mutluluk ve mutsuzluğun yaşamın bir parçası olduğu anlatılıyor. Mutsuz olmanın da mutlu olmanın da çok kolay olduğundan bahsediyor. Örneğin sahip olmadığımız, asla sahip olamayacağımız şeyleri düşünerek, geçmişte olan ve gelecekte de olabilecek kötü şeyleri düşünerek mutsuz olabiliriz. Mutlu olmak da tıpkı mutsuz olmak kadar kolaydır kitaba göre. Sıradan bir günde dişimiz ağrımadığı için mutlu olabiliriz.  Sonuç olarak da şöyle bir önermesi var: “Belki de mutsuzluk beklemek ve ummaktan başka bir şey yapmadığımız zamanlarda yaşamımıza sızıyor. İstemek ve harekete geçmek… Kim bilir belki de mutluluğun başladığı yer burasıdır. Bizi neyin mutlu edeceği konusunda bir fikrimiz olduğunda –bu küçücük bir fikir bile olsa- onun peşinden gitmeliyiz! Hiç beklemeden.”

Haklar ve Ödevler kitabında ilk olarak iki arkadaş haksız ve ödevsiz bir gezegene seyahat ediyorlar. Başta kuralların olmaması fikri olanı eğlendirse de zamanla kişilerin istediklerine bağlı yaşam sürmenin çok zor olduğunu ve hiç de eğlenceli olmadığını fark ediyorlar. “Haklar ve ödevler özgürlüklerin bekçileridir.” “Herkese eşit davranılmalı; bir hak , ancak herkes aynısına sahipse gerçek bir haktır. Yoksa bunun adı hak değil, iyilik ayrıcalık ya da kayırma olur.”