Çocuğunuz otizmli olabilir
DİKKAT ÇOCUĞUNUZ OTİZMLİ OLABİLİR!
PEKİ OTİZM NEDİR?
Otizm spektrum bozukluğu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarında kaynaklandığı sanılmaktadır.
Her 10.000 doğumdan 4’ünde görülmektedir .WHO raporuna göre ülkemizde yaklaşık 30.000 otizmli insanın yaşadığı sanılmaktadır. Cinsiyet açısından bakıldığında her 5 otizmliden 4’ü erkektir.
ÇOCUĞUMUN OTİZMLİ OLDUĞUNU NASIL ANLAYABİLİRİM?
Otizmin birden çok belirtisi vardır. Bunlardan birkaçını sizlerle paylaşacağız.
Eğer çocuğunuz;
- Göz teması kurmuyorsa
- Dönen nesnelere karşı aşırı ilgisi varsa
- Sallanma, çırpınma gibi garip hareketleri varsa
- Konuşmada ve iletişimde gerilik yaşıyorsa
- Takıntılı davranışları varsa
- Yaşıtlarının oyunlarına ilgi duymuyorsa
- Günlük yaşam düzeninin bozulmasına aşırı tepki veriyorsa
- Duygu,düşünce ve isteklerini ifade etme de güçlük varsa
- Ağrıya,soğuğa,sıcağa karşı dayanaklılık gösteriyorsa
- Nedensiz ağlamalar görülüyorsa,
Otizm spektrum bozukluğundan şüphe duyabilirsiniz. Bu belirtilerin çoğu varsa bir uzmana danışmanızı tavsiye ederiz.
ENDİŞELENMEYİN!
Eğer bu tür belirtiler çocuğunuzda varsa ve şüphe duyuyorsanız bir uzmana yönelin ve çocuğun otizm açısından değerlendirilmesini sağlayın. Erken tanı ile doğru bir eğitimle çoğu bireyde otizmin belirtileri kontrol altına alınmakta ve çocuk gelişim göstermektedir.
AİLEYE ÖNERİLER
Aileler bu konuda tanı aldıklarında bazı tepkiler vermektedir. İlk olarak şok ve reddetme davranışları göstermektedirler. Bu aşamada aileler durumu kabullenmez teşhisin yanlış koyulduğunu düşünürler. Daha sonrasında kızgınlık ve suçluluk duymaktadırlar. Bu aşamada aileler kendilerini suçlamakta bu durumdan utanç duyma ve depresyon gibi durumlar görülmektedir. Son aşamada ise durumu kabullenme vardır. Aileler artık tanıyı kabul etmiş çocukla ilgili gerçekçi beklentiler oluşturma, zamanını ve emeğini eğitimi için harcama ve işbirliği kurma noktasındadırlar.
Aileler öncelikle “bizim yüzümüzden oldu, şöyle yapmsayadık olmazdı” gibi duygu ve düşüncelerinin farkında olmalı ve bunların doğru olmadığını görmeleri gerekir. Çünkü bu durum her ailede, her kültürde ve her sosyoekonomik düzeydeki bireylerde görülebilmektedir.
Otizmin tanılanmasıyla aileler kendi duygu ve düşüncelerinin yanı sıra toplumdaki olumsuz tutumlarla da başa çıkmak zorunda kalmaktadır. Ailelere ve çocuğa yeterli duygusal ve sosyal desteğin sağlandığı ortamlarda çocuğun gelişiminin daha iyi olduğu ve ailelerin bu durumun üstesinden gelmesinin daha başarılı şekilde sonuçlandığı görülmektedir.
Otizm tamamen ortadan kaldırılamayacak bir tür yetersizlik olduğu için ailelerin eğitim konusunda tutarlılığı ve sürekliliği göz önünde bulundurması büyük önem teşkil etmektedir.
Araştırmalar göstermektedir ki erken teşhisle birlikte yoğun bir eğitimle otizmin birçok etkisi kontrol altına alınabilmektir.
Her çocukta her yöntemin yaramayacağını aileler bilmesi önemlidir. Çünkü bazen aileler “herşeyi denedik neden bir değişiklik yok!” gibi tepkiler verebilmektedir. Bu noktada aileler her çocuğu farklı olduğunu unutmamalıdır
Aile durumu kabule ettikten sonraki işi çocuğu eğitime hazırlamak olmalıdır. Bu hem uzmanlar hem çocuk için sürecin daha verimli olmasını sağlar.
Ailelerin çocuğun herhangi bir ufak başarısı olsa dahi bunu övmeleri bir sonraki başarı için zemin hazırlayacaktır.
Bu süreçte ebeveynlerin kendilerine zaman ayırması ve eşlerin birbirlerine destek olması sürecin kolay atlatılması ve çocuğu başarıya ulaşması açısında önemlidir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
www.tohumotizm.org.tr
Kuzucu, Yaşar. Küçükler için büyüklere çocuk ve ergen ruh sağlığı, Pegem Akademi,2016.