Çocuklarda Dikkat Dağınıklığı ve Çözüm Önerileri

19.09.2017
4.097
Çocuklarda Dikkat Dağınıklığı ve Çözüm Önerileri


Çocuklarda Dikkat Dağınıklığı ve Çözüm Önerileri

Dikkat eksikliği nedir? Ne değildir ?

Bir çocukta dikkat dağınıklığı var diyebilmemiz için öncelikle çocukta zihinsel bir engel olmaması gerekir. Dikkat eksikliği olan çocuğun yetişkin-çocuk ilişkisinde uygun olmayan durumların varlığı ya da uygun olmayan bir çevrede bulunduğunun göstergesidir. Dikkat eksikliği tek başına bir problem değildir, çocuğun bizlere vermeye çalıştığı bir mesajdır. Bu noktada ebeveynlerin ve eğitimcilerin verilen bu mesajları doğru algılayabilmesi ve doğru tekniklerle çözüm yollarına gitmesi önem kazanır.

Öncelikle şunu bilmemiz gerekir, dikkat eksikliği sadece eğitim ortamında meydana gelen bir durum değildir. Mesela çocuk bilgisayarında oyun oynarken oynadığı oyuna ani bir tepki gerçekleştirebiliyorsa (örn; tüh bee) oyuna karşı bir adaptasyon gerçekleştirmiş demektir. Eğer oyuna adaptasyon gerçekleştirebiliyorsa hayatındaki diğer durumlara da kontrollü bir bakış geliştirebilir. Tabi en başta belirttiğimiz gibi uygun bir ortam veya ilişki içinde olursa.

Peki uygun ortam gerçekleştirmek için neler yapabiliriz?

İlk yapmamız gereken çocuğu olduğu gibi doğal haliyle, değiştirmeye çalıştırmadan kabul etmemiz (olumlu kabul) gerekir. Olumlu kabulün gerçekleşmemesi çocuk üzerinde baskı meydana getirir. Örn: çocuk dersi gözlerini kapatıp dinlerken öğretmen ‘’oğlum buraya bak, kime diyorum heyy’’ diyerek çocuğun odağını dağıtıp kendisine bakmasını ister, nerdeyse hepimiz bu olayın canlı şahitleriyizdir. Öğretmenin iyi olduğundan şüphemiz yok ama kaçırdığı bir nokta var: bu durum çocuğun yoğun bir odaklanma hali olabilir. Çocuk görme duyusunu etkisiz kılıp diğer dört duyudan birini daha yoğun kullanıyor olabilir. Bu durum işitsel öğrenme stiline sahip öğrencilerde görülmesi olası bir durumdur. Yoğun bir baskı, zorlama ve kaygı oluşturulursa zihin kendini korumak için yaşamsal algılarını azaltır, algı düşer ve dikkat dağılır.

Zihinsel dağınıklığın sebebi duygusal dağınıklıktır. Zihin kuvvetini duygulardan alır. Duygusal gücü olan kişi zihninin kontrolüne sahiptir ve zihnini nereye odaklandıracağını bilir. Duyguları zayıf olan bir çocuğun dikkati de zayıftır ve uzun süreli odaklanmalarda problemler yaşar. Bu çocuğun öncelikle duygularının onarılması gerekir ki öğrenmeye olan hazır bulunuşluğu gerçekleşsin.

Öğrenme alınan bilgilerin zihinde ilişkilendirilmesinden ibarettir. Bilgiyi akılda tutmak için bilginin doğru kodlamalarla zihne yerleştirilmesi gerekir. Yani bilginin içselleştirilmesi gerekir. İçselleştirilmemiş bilgi edinmeye dönüşmez. Çocuk eğer kaygılı bir ortamda ise ilişkilendirmeyi yapar ancak bilgiyi güncel hayatına dökemez, çabuk unutur, hafızası zayıf olur. bu yüzden öğrenmeye kaygı karışamaması gerekir. Normal düzeyde kaygı öğrenme için gereklidir fakat fazla kaygı öğrenmeye engeldir. Örn: erkek çocuklar bir futbol maçını izler tüm pozisyonlarını sayabilir ancak öğrendiği çarpım tablosunu tekrar tekrar öğrenmek zorunda kalabilir. Bu örnekte çocuk futbolla ilgilenirken hiçbir kaygısı yoktur fakat çarpım tablosunu öğretmen, anne, baba, komşu sorup bilemediği zaman oluşan sonuç kaygılıdır. Öğrenemezsem babam kızar, öğretmen düşük not verir vs. bu yüzden öğrenmenin temel işlevi koşulsuzluktur.

Çocuğun yapabileceğine dair inancını kaybetmişse öğrenme faaliyeti durur. ‘Ne kadar çalışsam da olmuyor’  şeklindeki ön yargı zihnin faaliyetlerini durdurur. Ebeveynlerin ‘yapamıyorsun, beceremiyorsun’ gibi ithamları zihnin faaliyetlerine ket vurur.

Çevresel uyarıcılar ne kadar fazla ise dikkati yoğunlaştırmak o kadar zorlaşır. Evde baba maç izliyor anne telefonda kardeşiyle konuşuyor ve çocuktan o ortamda ders çalışması bekleniyor, bu düşünce pek de mantıklı değil.

Çocuğun öğrenmedeki dikkat dağınıklığının azalması ve kaybolması için başarı duygusunu tatması gerekir. Bunun için öğrenilenlerin kolaydan zora, bilinenden bilinmeyene,  basamaklandırılmış ve küçük adımlarla olması gerekir. Bu öğrenme şekli çocukta hevese yol açar ve öğrenme büyük oranda kalıcı hale gelir. Heves de zamanla merağa dönüşür ve çocuk öğrenmeyi öğrenmeye başlar.

Öneriler:

Burdon dikkat testi ve analizi yapılabilir.

Çalışma saatleri sınırlandırılabilir. 20’şer dk.

Öğrenmede parça bütün ilişkisi kurulabilir.

Belli kategorilere ayrılmış bazı nesne isimleri belli bir süre gösterilip daha sonra hangi nesnenin hangi kategoride olduğu sorulabilir.

Öğrenmeden ince bilginin güncel yaşamdaki işlevi söylenebilir.

Radyo tiyatrosu dinlenebilir. (gözler kapalı) (internetten ulaşabilirsiniz J)

Metin analizi yapılabilir. (anlayarak okuma egzersizi)(daha sonra metinden soru sorulabilir.)

Odaklanma oyunu oynanabilir. ( bir nesneye belli bir süre yoğunlaşmak) (sonra çocukla soru cevap yapılabilir örn: okulda kaç tane dersiniz var veya dersinize kaç farklı öğretmen giriyor)

 

 

Yusuf MAKBUL
Psikolojik Danışman
YusufMakbul@msn.com

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.