Çocukları sanal dünyadan koruma kılavuzu
ÇOCUKLARI SANAL DÜNYADA(N) KORUMA KLAVUZU
Psikolog Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu ve Doç. Dr. Cansel Poyraz Akyol tarafından kaleme alınan ve tasarımıyla dikkat çeken bu ilginç kılavuza denk geldiğimde çok garip bir heyecana kapılıp bunu kesinlikle okuyup meslektaşlarımla paylaşmalıyım dedim. Kitabın dışı ne kadar enteresan bir tasarıma sahipse, içi de o kadar doyurucu ve aydınlatıcı. Kitabın içeriğine girmeden önce yazarlar hakkında size birkaç bilgi vermenin önemli olacağı kanaatindeyim.
Doç. Dr. Mehmet Şakiroğlu: 2002 ODTÜ Psikoloji mezunu olan yazar, yine aynı üniversitede Klinik Psikoloji yüksek lisans(2002-2005) ve Doktora(2005-2011) programlarını bitirmiş, çeşitli üniversitelerde önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine ders okutmuştur. Ayrıca alan ile ilgili dergilerde yazıları ve makaleleri yayınlanmış olup, Aşkın psikolojisi, Öfke, Mutsuzluğu mahkumuz kitaplarını yazmıştır. Ayrıca 1999 Marmara depremi ile ilgili birkaç projede yer almış olan yazar, psikoloji dünyasına büyük katkılarda bulunmuştur.
Doç. Dr. Cansel Poyraz Akyol: Gazetecilik ve televizyon haberciliği konusunda çok uzun yıllar çalışan ve medya konusunda oldukça deneyimli olan yazarımız, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümüne şeref öğrencisi olarak seçilmiş olup(2002), 2006 yılında Galatasaray Üniversitesinde Uluslar Arası İlişkiler bölümünde yüksek lisans yapmış 2013 yılında ise Marmara Üniversitesinde doktorasını tamamlamıştır. Başta CNN Türk olmak üzere çeşitli medya kuruluşlarında editör, muhabir olarak çalışmıştır. Tüm Türkiye tarafından takip edilen Tarafsız Bölge(Ahmet Hakan), Şirin Payzın ile Ne Oluyor? gibi programlarda haber müdürlüğü yapmıştır.
Özellikle işin ehli olmayan kişilerin cirit attığı psikoloji dünyasında, kendi içimizden birinin bu “modern” soruna el atmış olması hayli sevindirici. Teknoloji Bağımlılığının modern şekli olan akıllı telefon bağımlılığı ile ilgili kaleme alınan bu kitap, her ne kadar “Çocuğunu Düşünen Aileler İçin Rehber Kitap!” sloganıyla piyasaya çıksa da özellikle psikoloji alanında çalışan meslektaşlarım için bir başucu kitabı niteliğinde. Kitap beş bölümden oluşmaktadır. Her bölüm, telefon bağımlılığı sonucunda ortaya çıkan sorunları çeşitli alanlara ayırmış ve bu alanlarla ilgili araştırmalar ve çalışmaları baz alarak bilgi verir nitelikte hazırlanmış. Son on yılda teknolojideki gelişmelerle birlikte artık koca dünyayı cebimize sığdırabilen cihazlara sahip olmayı başardık.
İnsanoğlu, hızlı teknolojik gelişimle birlikte yeni sorun alanlarını yaratmıştır. Bunlardan belki de en modern olanı “akıllı telefon bağımlılığı”. Bu kitap bu bağımlılık türünün ortaya çıkmasında ve insan yaşamının kalitesini bozmasından dolayı bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmış bir kitap. Kitap beş bölümden oluşuyor demiştim. Bu bölümlerin içerisinde özellikle son dönemde ülke çapında gündem haline gelen oyun bağımlılığının(Mavi Balina) da yer alıyor.
Gelişen ve değişen dünyada teknolojideki bu hızlı ilerlemenin önüne geçmek yerine onu anlamak ve çocuklarına daha sağlıklı bir teknolojik hayat sunmanın gerekliliğini vurgulayan ve kitabın yazılış amaçlarından birinin de bu olduğunu ifade eden yazarlar, bu konuda yapılmış birçok araştırmayı da bizimle paylaşıyorlar. Özellikle bu araştırmaların bir kısmının Türkiye’de yapılmış olması çok değerli çıktılar almamızı sağlıyor. Yazarlar, çocukların, ebeveynlerin ne tür amaçlarla sosyal medya kullandıkları, vakitlerinin ne kadarını ve hangi amaçla sosyal medya da geçirdikleri, neden oyun oynadıkları bu oyunların ne tür sonuçlar doğurduklarını ve değişen aile yapılarını anlamamızı daha net bir tablo ile bize sunmayı başarmış.
Ayrıca kitapta, sosyal medyada fenomen haline gelen kişilerin bu fenomenlik yolunda neler yaptığı ve gençlere tavsiyeleri ile ilgili bir bölümde yer almaktadır. Bu da ebeveynlerin ve velilerin kitabı ciddiye almasında önemli bir detay. Ayrıca kitabın sonunda ise bu tür bir bağımlılık oluşması durumunda ne tür tedavi yöntemlerinin olduğu ile ilgili bir bilgilendirme yapılıyor. Özellikle Davranışçı Terapi ve Bilişsel Terapi tekniklerinin işlendiği tedavi bölümünü incelemek ve oradan faydalanmak gerektiğine inanıyorum. Kitaptan birkaç alıntı yaparak yapılan araştırmaları size aktarmak istiyorum.
-TÜİK 2017 verilerine göre her 10 hanenin 8’inde İnternet erişimi mevcuttur. Türkiyede çocukların bilgisayar kullanma yaşı 8, internet kullanma yaşı 9, kendisine ait bir cep telefonunun olma yaşı ise 10’dur.
-Peki ders sırasında, araç kullanırken, güzel film izlerken, yapmaktan keyif aldığımız bir şeyle uğraşırken ve hatta aile ve arkadaşlarımızla sohbet ederken neden sürekli telefonumuzu kontrol ederiz? Sürekli sosyal medya hesaplarımızı kontrol etme ve kullanma arzusunun altında yatan mekanizma, itici güç “gelişmeleri kaçırma korkusu” olarak adlandırılmaktadır.
-Türkiye’de 537 üniversite öğrencisi üzerinde yapılan araştırmada Yildirim ve Correra tarafından geliştirilen nomofobi ölçeği Türkçeye çevrilerek kullanılmış ve Türkiye’de ilk kez üniversite öğrencileri arasında nomofobi yaygınlığı ölçülmüştür. Sonuç olarak genç yetişkinlerin %42,6’sında nomofobi rahatsızlığı bulunduğu ve en büyük korkularının iletişim yapamamak ve bilgiye erişememek olduğu bildirilmiştir(Erdem Türen, Kalkın, 2017)
KİTAPLA KALIN…