Çocuklarla cinsellik hakkında konuşmak
ÇOCUKLARLA CİNSELLİK HAKKINDA KONUŞMAK
II. Bölüm
“Artık Büyüdün, Şimdi Cinselliği Konuşmanın Tam Zamanı!”
Yaklaşık bir ay önce kaleme aldığım “Çocuklarla Cinsellik Hakkında Konuşmak” konulu yazımın I. bölümünde cinselliğin tanımı, çocukların bilgi kaynakları ve anne-babaların neler yapması gerektiği konusunda genel bir çerçeve çizmeye çalışmıştım. (I. Bölüme Buradan Ulaşabilirsiniz)
Yaş gruplarına göre cinselliği çocuklarla nasıl konuşabiliriz? sorusuna cevap bulmaya çalışacağım ve konuyla ilgili yardımcı kaynak önerilerinin de bulunduğu II. bölüm’ün anne-babaların ve ihtiyaç halinde ruh sağlığı uzmanlarının beklentilerini karşılayacağını umuyor, keyifli okumalar diliyorum.
II.Bölüm
Çok güzel atasözlerimiz var ama hepsi için aynı düşüncede değilim maalesef; “Fazla merak mezara götürür”(1) bunların başında sayılabilir. Arama motoru Google’da fazla merak yazdığında size önerdiği cümlelere bakarak ne demek istediğimi daha iyi anlatabilirim diye düşünüyorum. Sizi yormadan ben ekran görüntüsünü paylaşayım sizlerle. (Fazla merak eden okuyucularımız kendileri de aratabilir
Fazla merak etmek kavramı aslında bir bakıma eksik bir ifade; sağlığımızı ve diğer canlıları tehlikeye atmayan her merak, her soru idealdir, yani merakın fazlası olmaz. İnsanlık tarihi boyunca edindiğimiz tüm kazanımlar merak eden, neden sorusuna cevap arayan insanlar sayesinde edinilmiştir; bugün siz bu yazıyı merak eden, sorgulayan beyinlerin sayesinde okuyorsunuz.(bilgisayar, telefon, internet, elektrik vs.)
Çocukların zihinsel gelişimini destekleyen en önemli unsur MERAK ETMEK’tir. Ancak çocukların sadece merak etmesi onları zihinsel potansiyelinin zirvesine ulaşmaları için yeterli değildir. Yetişkin olarak bizlerin, çocukların hemen her alanda sordukları soruları, onların yaş düzeylerine uygun olarak cevaplandırabilmemiz çok önemlidir. Merak ettiği için soru soran ve soruları uygun şekilde cevaplanan çocukların öğrenme sevgileri ve zihinsel kapasiteleri artacaktır.
Kabul edelim, çocuklar bazen sordukları sorularla bizleri ters köşeye yatırabiliyor ve soruları cinsellik hakkında olduğunda da bunun yanına bir de kızaran elma yanaklarımız eklenebiliyor.
CİNSELLİK HAKKINDA KONUŞURKEN ELMA YANAK OLMAKTAN SIKILDINIZ MI?
İŞTE ÇÖZÜM: Taze zencefil, tarçın ve limon kabuğunu kaynar suda 5 dakika bekletin ve her gün çocuğunuza bir bardak içirin, 1 hafta sonunda tüm sorularının cevaplarını kendiliğinden bulduğunu görecek ve gözlerinize inanamayacaksınız! J
Tabi ki bu bir latife; ama her geçen gün artan bilgiye ulaşma hızımız, gelişen teknoloji ve bunların sebebi olarak problemlere daha hızlı çözümler bulma isteğimiz nedeniyle her sorunun hemen ve kalıcı şekilde çözülmesini bekliyoruz. Oysaki çocuklarımızla doğumdan ve hatta doğum öncesi başlayan karşılıklı ilişkimiz çok uzun bir senaryo ve bu senaryoyu mutlu, huzurlu, sağlıklı ve başarılı bir filme dönüştürmek sandığımız kadar kısa ve geçici çözümlerle mümkün değil. Çocuklarımızla ilişkimizin temel anahtarı İLETİŞİM! Onlarla kuracağımız sağlıklı, yaş düzeyine uygun ve tutarlı iletişim sayesinde hemen her çatışmayı çözebilir ve onların zihinsel-fiziksel gelişimine destek olabiliriz.
CİNSELLİK HAKKINDA NE ZAMAN ve NASIL KONUŞMALIYIZ?
Anlattıklarımız, karşımızdakinin kişinin anlayabileceği kadardır denir; aslında bir bakıma doğru bir tespit. İşin içine yetişkin olmayanlar yani çocuklar girdiğinde kullandığımız dile ve aktarmak istediğimiz konunun derinliğine dikkat etmemiz büyük önem taşımaktadır.
Cinsellik hakkında derin ve detaylı bilgilerin 7-8 yaşlarına kadar verilmemesi daha uygun olacaktır; ama bu yaşa kadar cinsellik hakkında bilgi verilmemesi ya da soruların cevapsız bırakılması, geçiştirilmesi de bir o kadar yanlış bir yaklaşımdır. Bununla birlikte çocukların gelişiminin üstünde olan bilgileri verilmesi de onlar da korku ve kaygı yaratabilir.
OKUL ÖNCESİ DÖNEM (0-6 YAŞ)
Çocuklar genellikle cinselliği 18-36 ay arasında fark etmeye başlarlar ki bu dönem tuvalet eğitimi ile aynı zamanlara denk gelmektedir. Bu dönemde erkekler kendi penisini, kızlar ise vajinasının farkına varmakta ve anne-babaya bunlar hakkında sorular sormaya başlamaktadır. Bu aylardan itibaren çocuklara kendi fiziksel özellikleri, karşı cinsle aralarındaki benzer ve farklı olan fizyolojik özellikleri soru sordukça ya da anne-babaların yaratacağı fırsatlar kullanılarak aktarılmalıdır. Bu bilgilerin aktarıldığı çocuklar bedenin sınırlarının ve özel bölgelerinin farkına varır, iyi-kötü dokunmayı ayırt eder.
ÖRNEK DİYALOG: Çocuğunuz anne-baba ben nasıl oldu dediğinde ona “anne ile baba birbirlerini sevdiklerinde bir bebek dünyaya gelir” denilebilir. Bu açıklama çocuğunuzu tatmin etmemişse ve size “Nasıl yani, birini sevince bebek mi oluyor ?” diye soruyorsa biraz daha detaylı bilgi istediğini anlayabilir ve ona “Tüm bitkiler, hayvanlar, insanlar ve canlılar birbirlerine benzeyen yeni canlılar üretirler, bu nedenle kızların ve erkeklerin cinsel organları birbirinden farklıdır. Annedeki yumurtalar babadaki spermlerle birleşir ve annenin karnında bir bebek oluşur. Bu bebek anne karnında büyür ve bir süre sonra dünyaya gelir.” şeklinde açıklama yapılabilir. Bu açıklamaları mümkünse anne-babanın birlikte olduğu bir zaman diliminde yapmak daha yararlı olur ancak sadece anne, baba ya da çocuğun bakımdan sorumlu kişi (vasisi) de yapabilir.
2-3 yaşlarına geldiklerinde kendi kendilerine, basit şekilde soyunma-giyinme işlerini başarmaya başlar çocuklar ve bu dönemde çıplak olmak onların hoşuna gidebilir. Eğer ki bu durum sürekli değil ise endişelenmenize gerek yoktur ancak özelin ne olduğunu ve başka insanların yanında nasıl davranılması gerektiğini anlatılmalıdır. Çocuklarınıza özelin ne olduğu ve bunu başkalarına göstermenin doğru bir davranış olmadığı anlattığınızda, onları taciz ve kötü dokunuşlara karşı da bilgilendirilmiş ve korumuş olursunuz.
OKUL DÖNEMİ (7-11 YAŞ)
İlkokul döneminin başlamasıyla beraber çocukların ilgisi sosyalleşmeye yönelmektedir. Bu yaşlarda çocuklar arkadaşlık kurmaya, fiziksel aktivitelere ve akranlarıyla oyun oynamaya zaman ayırmaya başlar ve kendi fiziksel özelliklerine karşı olan ilgisi azalmaya başlar. Bu dönemi cinsel açıdan duraklama dönemi olarak adlandırabiliriz.
Yapılan araştırmalarda 6-7 yaşlarında çocuklarının % 70’inin hem cinsleri ile zaman geçirmeyi tercih ettiği ortaya çıkmaktadır. Bu oran 11 yaşına kadar yükselmeye devam etmekte ve %90’lara bulmaktadır. Bu yaşlara cinsel ilgi bakımında duraklama dönemi dedik ancak çocukların merakı halen üst düzeydedir ve bu durum zaman zaman karşı ya da hem cinsine yönelik cinsellikle ilgili şakalar yapma, özel bölgelerine dokunma gibi davranışları da beraberinde getirebilir. Bu gibi durumlar yaşandığında çocuklarımıza aşırı tepki vermemeli ve özel bölge, sınırlar hakkında onlarla konuşma, bilgi verme yolunu seçmeliyiz.
Çocuklar 9-11 yaş aralığına geldiğinde kız-erkek arasındaki gelişimsel farklar ortaya çıkmaya başlar çünkü kızlar 10-12 yaşlarında ergenliğe girerken, erkekler 12-14 yaşları arasında ergenliğe adım atmaktadır. Ergenliğe girmeden önce çocuklara yaşayacağı muhtemel değişiklikler hakkında bilgilendirme yapılmalı ve hazırlıklı olmaları sağlanmalıdır ki yaşadığı değişim nedeniyle korku, kaygı ve utanma yaşamasın. Çocuklarınızla ergenlik dönemi hakkında konuşmadan önce sizin de detaylı bilgi sahibi olmanız ve hazırlıklı olmanız çok önemlidir. Yazının I. bölümünde paylaştığım görseller ve II. bölümün sonunda paylaşacağım kaynaklar bu konuda sizlere yardımcı olacaktır.
Cinsellik hakkında çocuklarımıza bilgilendirme yaparken kimin yaptığı da büyük önem taşımaktadır. Kızlara anne, yetişkin kız kardeş, teyze, hala vb.; erkeklere ise baba, yetişkin erkek kardeş, dayı, amca vb. hem cinsleri tarafından bilgi verilmesi daha uygun olacaktır. Eğer çocuğu bilgilendirebilecek herhangi bir hem cinsi yakını yok ise çocuğun kendine yakın hissettiği karşı cins bir yakını da bilgi verebilir. Bilgilendirmeyi yapacak kişinin, çocukla iletişiminin ve güven ilişkisinin olumlu olmasının da diyaloğu daha verimli hale getireceği de unutulmamalıdır.
9-10 Yaşlarındaki Kızı İle Cinsellik Hakkında Konuşanlara Tavsiyeler
- Yetişkinlerin tümünün ergenlik döneminde bu değişimleri yaşadığı ve bunun gelişiminin bir parçası olduğu vurgulanmalıdır.
- Bedenlerinde yaşanan tüylenme, meme büyümesi (sütyen kullanımı), boy uzaması, kilo artışı, adet kanaması ve ağrıları (ped kullanımı), hijyen kuralları gibi değişimlerin tümü hakkında bilgi verilmelidir.
- Yaşanan ya da yaşanacak olan bu değişimin hemen her çocukta farklı yaş ve miktarda olabileceğini; bunun da çok normal olduğunu aktarmamız çok önemlidir. Akranlarının yaşadığı değişimlerin kendinde göremeyen ya da az gören çocuk bununla ilgili kaygılanabilir ve olumsuz etkilenebilir.
- Kendinizden ya da başka kişilerin yaşadığı örnekleri kullanmanız çocuğunuzu rahatlatacak ve kendini yalnız hissetmeyecektir.
- Yapacağınız bilgilendirme konuşması öncesi mutlaka sizin de bilgilenmeniz gerekir ki, olası sorularına cevap verebilin ve eksik bir nokta kalmasın.
- Sizin de kendinizi rahat hissetmeniz çok önemlidir; sizin rahatlığınız çocuğunuza konuşulanların çok doğal ve normal olduğu mesajını iletecektir.
10-11 Yaşlarındaki Oğlu İle Cinsellik Hakkında Konuşanlara Tavsiyeler
- Yetişkinlerin tümünün ergenlik döneminde bu değişimleri yaşadığı ve bunun gelişiminin bir parçası olduğu vurgulanmalıdır.
- Bedenlerinde yaşanan tüylenme, sesin kalınlaşması (çatallaşma), boy uzaması, kilo artışı, penis büyümesi ve sertleşme (ereksiyon), gece boşalması hijyen kuralları gibi değişimlerin tümü hakkında bilgi verilmelidir.
- Erkeklerdeki ergenlikle ilgili değişimin kızlara göre 1-2 yaş daha geç başladığı mutlaka belirtilmelidir.
- Yaşanan ya da yaşanacak olan bu değişimin hemen her çocukta farklı yaş ve miktarda olabileceğini; bunun da çok normal olduğunu aktarmamız çok önemlidir. Akranlarının yaşadığı değişimlerin kendinde göremeyen ya da az gören çocuk bununla ilgili kaygılanabilir ve olumsuz etkilenebilir.
- Kendinizden ya da başka kişilerin yaşadığı örnekleri kullanmanız çocuğunuzu rahatlatacak ve kendini yalnız hissetmeyecektir.
- Yapacağınız bilgilendirme konuşması öncesi mutlaka sizin de bilgilenmeniz gerekir ki, olası sorularına cevap verebilin ve eksik bir nokta kalmasın.
- Sizin de kendinizi rahat hissetmeniz çok önemlidir; sizin rahatlığınız çocuğunuza konuşulanların çok doğal ve normal olduğu mesajını iletecektir.
ERGENLİK DÖNEMİ (12-18 YAŞ)
Ergenlik kelimesi Latinceden dilimize aktarılmış olup “GELİŞEN” anlamına gelmektedir. Bu döneme girildiğinde fiziksel, cinsel, ruhsal ve sosyal açından çok hızlı değişimler yaşanmaya başlar ve bu değişimlerin başlama yaşı, hızı ve miktarı her bireye göre değişkenlik göstermektedir. Ergenlik konusu çok geniş ve detaylı bir konu olduğundan dolayı ayrı bir yazı konusu olabilir; o nedenle yazımın konusu cinsellik olduğu için sadece ilgili olan kısımlara değinmeye çalışacağım.
Ergenlik dönemindeki en önemli farklılıklardan birisi çocuğunuzun cinsellikle ilgili BİLGİLİ OLMA aşamasından UYGULAMA aşamasına geçmiş olmasıdır ki bu farklılık birçok riski de beraberinde getirmekte ve anne-babaları haklı kaygılandırmaktadır.
MASTÜRBASYON (ÖZDOYUM):
Mastürbasyon yani özdoyum bir cinsel boşalma yoludur. Yalnızca erkeklerin yaptığına dair yanlış bir inanış olsa da; hem erkekler hem de kadınlar mastürbasyon yapmaktadır. Ergenliğin başlarından başlayarak haz yaşamak isteyen çocuk mastürbasyon ile bu ihtiyacını giderme yolunu seçecektir.
Bir ergenin haz almak için mastürbasyon yapması ile bir bebeğin haz almak ve doyum sağlamak için süt emmesi arasında temel anlamda bir fark yoktur çünkü insan yaradılışı gereği haz almak ve doyum sağlamak ister. Ancak ergenin psiko-sosyal yaşantısına zarar verecek şekilde, sürekli ve aşırı miktarda mastürbasyon yapması da doğru bir tutum olmayacaktır. Bu nedenle bunun doğal bir ihtiyaç olduğu, haz yaşamak için yapılmasında bir sakınca olmadığı ancak sürekli ve aşırı yapıldığında ya da dikkatinin büyük bir kısmını mastürbasyona ayırdığında çeşitli sosyal sorunlar yaşayabileceği çocuklara anlatılmalıdır.
CİNSEL BİRLEŞME:
Ergenlik döneminin başlarında cinsel birleşme hakkında soru soran çocuklarla kabaca bilgi verilmesi daha uygundur. Örnek vermek gerekirse; “erkeğin penisinin sertleştiğini ve kadının vajinasından içeri girerek spermlerini bıraktığını, bu spermlerin kadının yumurtaları ile birleşerek bir bebeğin oluşmaya başladığı” şeklinde anlatılabilir.
15-16 yaşlarında cinsel yollarla bulaşabilen AIDS vb. hastalıklarla ilgili ve korunma yöntemleri ile ilgili bilgi verilmesi gerekli ve uygundur.
Çocuklarınızın cinsel birleşme yaşamaları için uygun yaş ya da durumlara aile olarak nasıl baktığınız da çok önemli bir husustur. Bu tamamen sizin aile olarak takındığınız tavır ve bakış açınız ile ilgilidir; ancak nasıl bakarsanız bakın cinsellik hakkında çocuklarınızı bilgilendirmeniz gerekmektedir çünkü siz bilgi vermezseniz onlar bu bilgiyi ya da deneyimi bir kaynaktan edinecekler ya da yaşayacaklar.
ÖZET
Çocuklarımızla olan ilişkimizde şunu unutmamak gerekir: eğer sizler çocuğunuzu dikkatli ve bilinçli gözlemliyorsanız, çocuğunuzun neye, ne zaman ve hangi düzeyde ihtiyacı olduğunu da en iyi siz bilebilirsiniz.
Yazımın I. bölümünde cinselliği konuşmanın toplumumuzda bir tabu olduğundan bahsetmiştim; umarım bu yazı dizisi, bu tabunun yıkılmasına siz anne-babalar sayesinde bir nebze de olsa katkı sunabilmiştir.
Sağlıklı, huzurlu günler dilerim, hoşçakalın…
Mehmet BAL
Psikolojik Danışman
balmehmet@hotmail.com
- Kaynak: Türk Dil Kurumu Atasözleri ve Deyimleri Sözlüğü
KAYNAKÇA ve KİTAP ÖNERİLERİ
Çocuklarımızla Cinsellik Hakkında Nasıl Konuşalım – Prof. Dr. Z. Bengi Semerci
Ben Nasıl Oldum – Katrina Janouch
Anne Ben Nerden Geldim – Ali Çankırılı
Cinsel Eğitim Öyküleri – Yaşam Yanardağ Çelik
Cinsel Eğitim & Çocukluktan Ergenliğe – Duygu Çalışır
Bedenim Bana Ait – Pro Familia