HAYATIMIZDAKİ SINIRLARI NE KADAR KORUYABİLİYORUZ?

01.08.2024
220
HAYATIMIZDAKİ SINIRLARI NE KADAR KORUYABİLİYORUZ?

Herhangi bir kişi “sınırlar” kelimesinin ne anlama geldiğini bilir, ancak bunların ne olduğunu bilmez. Sınırlar, herkesin görebileceği şekilde kumda çizilmiş katı çizgiler değildir.

Sınırlar, psikolojik sağlamlığımızı koruma konusunda çok kıymetlidir. Sağlıklı sınırları nasıl belirleyeceğinizi ve koruyacağınızı anladığınızda, sınırlar zorlandığında oluşabilecek kızgınlık, hayal kırıklığı ve öfke gibi duygulardan uzak durmayı başarmış da olursunuz.

Sınırlar nelerdir?

Sınırlar birçok form alabilir. Katı ve katı olmaktan neredeyse yokmuş gibi görünmeye kadar değişebilirler.

Daha katı sınırlarınız varsa, şunları yapabilirsiniz:

  • Başkalarını uzakta tutabilirsiniz.
  • Sevgilinizle dahi mesafeli olabilirsiniz.
  • Çok az yakın ilişkiniz olabilir.
  • Yakın ilişkilerden kaçınabilirsiniz.

Daha gevşek veya açık sınırlarınız varsa, şunları yapabilirsiniz:

  • Başkalarının sorunlarıyla daha fazla ilgilenebilirsiniz.
  • Başkalarının isteklerine “hayır” demeyi zor bulabilirsiniz.
  • Başkalarıyla özel hayatınızı aşırı bir şekilde paylaşabilirsiniz.
  • Reddedilme korkusuyla sürekli başkalarını memnun etmeye çalışabilirsiniz.

Sağlıklı sınırlarınız varsa, şunları yapabilirsiniz:

  • Hayatınızla ilgili özel bilgileri uygun şekilde paylaşabilirsiniz (çok fazla veya çok az değil).
  • Kişisel ihtiyaçlarınızın ve isteklerinizin farkında olur ve bunları nasıl ileteceğinizi bilirsiniz.
  • Kendi görüşlerinize değer verirsiniz.
  • Başkaları size “hayır” dediğinde bu durumu kişisel olarak algılamaz ve kabul edersiniz.

Ortama bağlı olarak kişinin sınır algısı farklı olabilir. Örneğin, işte katı sınırlarınız, evde veya aileniz ve arkadaşlarınızla daha açık sınırlarınız olabilir.

Kültürlere göre sınır kavramı farklılık gösterebilir. Örneğin, bazı kültürler kişisel bilgilerin paylaşılmasının her zaman uygun olmadığını düşünürken, diğer kültürlerde paylaşım her zaman teşvik edilebilir.

Sınır çeşitleri

Sağlıklı sınırlar oluşturmak — ister işte, ister evde, ister arkadaşlarınızla — sınır türlerini anlamaya bağlıdır.

Beş farklı sınır çeşidi vardır:

Fiziksel sınırlar, fiziksel alanımız ve fiziksel temasla ilgili olarak belirlediğimiz sınırları ifade eder. Fiziksel sınırlarınızı kişisel alan baloncuğu olarak düşünebiliriz. Kişisel alanınıza herhangi biri veya bir şey girerse, onların alanınızda olmalarının sizin için uygun olup olmadığını belirlemek size kalmıştır. Onların orada olmasından rahatsız olmuyorsanız, her şey yolundadır. Ancak, onların alanınızda olmasını istemediğinizi düşünüyorsanız, sizi daha rahat hissettirecek bir sınır belirlemek de size kalmıştır. Bu, bir etkileşim sırasında size çok yaklaşırlarsa bir adım geri çekilmelerini istemek kadar basit olabilir. Ayrıca birine sarılmamayı seçmek ve bunun yerine elini sıkmak da olabilir.

Duygusal sınırlar, hislerinizi ve bunları ifade etme biçimlerinizi ifade eder. Kendiniz hakkında çok fazla ayrıntı mı veriyorsunuz veya çok fazla bilgi mi paylaşıyorsunuz? Hayatınızın tüm ayrıntılarını herkes bilmek zorunda değil, bu yüzden paylaşmaktan rahatsız olmayacağınız kadar fazlasını paylaşmak zorunda hissetmeyin. Başka biriyle etkileşim kurduğunuzda, kendileri hakkında çok fazla bilgi paylaştıklarını hissettiğiniz oluyor mu? Sanırım hepimiz aşırı paylaşım yapan birinin örneğini deneyimledik ve onlar adına huzursuz veya hatta biraz utandık. Kendinizi “aşırı paylaşımdan” ve ifşa olmuş hissetmekten korumak için bu sınırı korumaya ihtiyaç vardır.

Entelektüel sınırlar, düşüncelerinizi ve fikirlerinizi ve bunların nasıl iletildiğini ve desteklendiğini ifade eder. Yapmak istediğiniz bir şey veya başarmak istediğiniz bir şey hakkında bir fikriniz olduğu bir zamanı düşünün. Bu bilgiyi biriyle paylaşırsınız küçümsenebilir veya reddedilebilir. Entelektüel sınırlar belirlemek, kendi fikir ve değerlerinize saygı duymayı ve bunları anlamayı öğrenmek ve aynı zamanda kendinizi savunabilmek anlamına gelir. Herkesin bizimle aynı fikirde olmayacağını, ancak “anlaşamama konusunda anlaşma” becerisinin bu sınırla bir denge sağlamanın saygılı bir yolu olduğunu unutmayın.

Cinsel sınırlar temelde fiziksel sınırlar, duygusal sınırlar ve entelektüel sınırların bir araya gelmesiyle oluşur, ancak cinsel sınırlar dikkat gerektiren ayrı bir kategoridir. Cinsel bir sınır belirlemek, hangi cinsel aktivitenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda karşılıklı rıza, anlaşma ve saygı belirlemeyi içerir. Bu sınır, cinsel nitelikte hissettiren istenmeyen herhangi bir dokunmayı da içerir.

Maddi sınırlar, paranızı ve eşyalarınızı ve bunları nasıl kullanıp paylaşmayı seçtiğinizi ifade eder. Bu sınır, bir arkadaşınıza bir şeyinizi ödünç verdiğinizde veya geri verilmediğinde ya da geri verildiğinde ancak hasarlı olduğunda ihlal edilebilir.

Zaman sınırları, zamanınızı nasıl kullandığınızı ve harcadığınızı ifade eder. İşiniz, hobileriniz ve ilişkilerinizle ilgili hayatınız için zaman sınırları belirlemek önemlidir. Zamanınızı nasıl harcayacağınızı seçebilirsiniz ve bu alanda sizin için neyin önemli olduğuna öncelik verme konusunda kararlar almanız sorun değildir. Belki uzun bir hafta geçirdiniz ve cuma gecenizi arkadaşlarınızla gürültülü bir ortamda geçirmek istemiyorsunuz. Akşamınızı evde geçirmek istiyorsanız dışarı çıkmamaya karar vermeniz tamamen sorun değil.

Sınırlar, hayatımızdaki insanlarla güvenli bir şekilde etkileşim kurmamızı, diğer insanları ve kendimizi sağlıklı bir şekilde sevmemizi sağlar. Suçluluk hissetmeden “hayır” demek sorun değildir. Hayatınızın bekçisi sizsiniz, ancak bu, hayatınızdaki herkesin sınırlar koymanızı olumlu karşılayacağı anlamına gelmez. İnsanlar sizinle istediklerini yapmaya alışmışsa, kendinizi korumak için geri adım atmaya başladığınızda size karşı biraz düşmanca davranabilirler. Sadece birinin sınır koyduğunuz için size olumsuz tepki vermesinin, sınır koymamanız gerektiği anlamına gelmediğini, ancak size nasıl saygı duyduklarına dair bir fikir verdiğini unutmayın.

 

ETİKETLER:
YAZAR BİLGİSİ
2004 yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’ ne girmiş, 2010 yılında yüksek onur derecesiyle mezun olmuş ve Prof. Dr. Turhan Oğuzkan ödülüne layık görülmüştür. Üniversite eğitimi sırasında Erasmus programı ile İsveç-Stockholm Üniversite’ sine gitmeye hak kazanarak 6 ay boyunca “Early Childhood Education” alanında eğitim almıştır. Maltepe Üniversitesi Gelişim Psikolojisi tezli yüksek lisans eğitimini 2012 yılında bitirmiştir. 450 saatlik MEB onaylı Aile ve Çift Terapisi eğitimi, Terapötik Kartlar Eğitimi, Kriz Müdahale Eğitimi, Çözüm Odaklı Terapi eğitimi, Mülteci Çocukların Topluma Uyumu Eğitimi, Özel Eğitimde Alternatif Öğretim Teknikleri, Çocuk Değerledirme Testleri, Sanat Terapisinin Erken Çocukluk Döneminde Kullanımı, Çocuk ve Ergenlerle Klinik Görüşme Teknikleri, İhmal ve İstismarda Aile ve Çocuğa Yaklaşım Eğitimi, Proje Döngüsü Yönetimi, Siber Zorbalık Eğitimi, Çocuk ve Ergenlerde Psikiyatrik Rahatsızlıkların Genel Tanımı Eğitimi, Yaratıcı Dramayla Grup Rehberliği Eğitimi, Dikkat Testleri Eğitimi, EMDR 1. düzey eğitimi katıldığı eğitimlerden bazılarıdır. Namık Kemal Üniversitesi´nde Davranış Nörobilimi alanında doktora programını 2022 yılında tamamlayarak "Nörobilim Doktoru" ünvanını alan Bingül Kemiksiz Uzel, farklı mecralarda yazdığı yazılara ek olarak rehberlikservisi.net sitesinde yazarlık faaliyetlerine devam etmektedir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.