Kıymetli çocukluktan kıymetli Sultanlığa
İlkokul’dan itibaren bize anlatılan Osmanlı Devleti’ni dinlerken ne kadar mükemmel ve kusursuz padişahlarımız olduğu düşünür, gururlanırdık. Padişahlarımızın ismini ve başarılarını tarihlerine göre kusursuz bir şekilde sıralar, sadece Fetret devrinin üstünden hızlıca geçerdik. Öyle ya bizim atalarımız asla hata yapmazdı, yapsa bile tarih kitapları yazmamalıydı. Ne zaman ki biraz daha büyüdük, işte o zaman muhteşem Süleyman’dan sonrasını da hayretler içerisinde öğrenmeye başladık. Ezbere bildiğimiz zaferlerin yerini bol imtiyazlı anlaşmaların aldığını, kitapların artık padişahlardan değil de dönemin sadrazamlarından daha çok bahsettiğini öğrendik. Hayatımızı şekillendirecek büyük sınavlara hazırlanmak için ihtişamı doğal sınırlara dayanmış bir imparatorluğun hazin gerileme ve çöküş sürecini de bize anlatılması uygun bulunan detayları ile öğrenmek zorunda kaldık… Tam da o noktada II. Abdülhamid’in adını duymaya başladık. Kimi kitaplarda Osmanlı Devleti’ni mahveden kişi olarak anılıyordu kimi kitaplarda ise Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşünü yarım asır kadar geciktirmeyi başaran eşsiz siyaset dehası…
Peki kimdi II. Abdülhamid? Yıldız Sarayından yılda bir kez çıkan, etrafına kendi kuruntularıyla iç içe geçen duvarlar ördürmüş, “yanyana iki kişiden fazla insan yürüyemez” diyen ruh sağlığını yitirmiş zavallı biri miydi? Yoksa kişisel menfaatlerini ve hırslarını devlet politikasına hiçbir zaman karıştırmamış, aynı masaya asla oturmayacak ülkeleri ortak çıkarlar başlığında birleştirmeyi başarmış, herkes tarafından “hasta adam” olarak nitelendirilen atalarından yadigar topraklarının bütünlüğünü korumak için elinden geleni yapmış bir kurtarıcı mıydı?
Murat Beyazyüz ve Yakup Albayrak’ın 2016’da kaleme aldığı “II. Abdülhamid Bir Şehzadenin Ruh Portresi” adlı kitap tam da bu sorulardan yakalıyor bizleri ve tarihin tozlu sayfalarından yıllarca süren bir emek sonucu damıtılmış bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor.
Psikodinamik bakış açısıyla II. Abdülhamid’in çocukluğunu mercek altına alan Beyazyüz ve Albayrak, kıymetli çocuk olmanın, erken dönemde yaşanan anne kaybının ve yeteri kadar iyi olamayan bir babanın varlığının bir çocuğun üzerinde nasıl kalıcı izler bıraktığını, çocukluk çağındaki nesne devamlılığındaki bozulmaların yetişkinlik döneminde nasıl bilişsel çarpıtmalara dönebildiğini, annesinin kurtarıcısı rolünü üstlenen bir çocuğun imparatorluğun kurtarıcısı olmak için gösterdiği derin çabayı detaylarıyla anlamak ve değerlendirmek isteyen okuyucuları II. Abdülhamid’in ruhunun falezlerinde 262 sayfalık bir gezinti yapmaya çağırıyor…
Kitabın künyesi:
Yazar: Murat Beyazyüz, Yakup Albayrak
Yayınevi : Kapı Yayınları – Tarih Dizisi
Sayfa Sayısı: 262
Baskı Yılı: 2016