Klasik Koşullanma Ve İkinci Dünya Savaşı
İvan Pavlov deyince hemen hemen herkesin aklına köpeklerle yaptığı ve psikoloji tarihine geçen o meşhur deney gelir. Klasik koşullanma yoluyla öğrenme adını verdiği bulgular sayesinde öğrenme psikolojisine derin katkı veren Rus fizyolog aynı zamanda psikoloji alanında tüm zamanların en ünlü kişilerinden biri oldu. Peki 1904 yılında hem fizyoloji hem tıp alanında Nobel ödülü alan bu Rus bilim insanının yaptığı deneyler, ortaya koyduğu bulgular sadece öğrenme-ögretme sürecinde mi kullanıldı? Bu soruya ne yazık ki vereceğimiz cevap hayır olacaktır.
İkinci dünya savaşı tüm yıkıcılığıyla devam ederken Hitler önderliğindeki Nazi Almanya’sı muazzam büyüklükte olmasına rağmen bir o kadar da kullanışlı, devasa ölüm makineleri olan tanklar üretmeye başladı. Çok geçmeden bu tanklar Nazi Almanya’sının savaştığı tüm cephelere gönderildi ve müttefik devletlerine karşı kara savaşlarında büyük bir üstünlük kurulmasını sağladı. Savaş Sovyet Rusya topraklarına yayılınca Sovyet Rusya generalleri Hitler’in bu dev tanklarıyla başa çıkamayacaklarını anlayınca psikoloji biliminden karanlık bir şekilde yararlanma yolunu seçtiler.
Öncelikle ülke genelinde köpekler toplanarak bir barınağa kapatıldı ve burada aç bırakılmaya başlandı. Bu aç bırakma işlemi köpeklerin ölme derecesine varana kadar devam etti. Açlıktan ölmek üzere olan köpekler daha sonra içinde tank olan açık bir alana bırakıldı. Burada tankların altında saklanmış et parçaları bulunmaktaydı. Köpekler bu et parçalarını yiyerek hayatta kalmayı başardılar lakin bu dakikadan itibaren köpekler için tekrar açlıkla dolu günler başladı. Ta ki yine tankların altında saklı et parçalarına yönlendirilene dek. Bu işlem birkaç defa tekrarlanınca köpeklerde koşullanma süreci gerçekleşmiş oldu artık tank görür görmez köpekler tankların altına koşuyor ve burada et parçaları arıyordu.
Artık planın ikinci kısmına geçilmesi için her şey hazırdı. Aç bırakılan köpekler arabalara bindirilip savaş alanına götürüldü. Burada üzerlerine ilk aşamada saatli bombalar takıldı. Amaçları köpeklerin tankların altına gidip bombayı bırakıp gelmesi ve bu şekilde Nazi Almanya’sının tanklarını imha edilmesiydi ama Rusların hesaba katmadığı şeyler olmaya başladı. Köpekler tankların altında fazla vakit harcıyor veya bombayı bırakamadan Rus mevzilerine geri dönüyordu. Bu nedenle çoğu patlama tankların altında değil de iki cephe arasında veya Rus mevzilerinde gerçekleşti. Bu hayal kırıklığının tüm faturası tabi ki de Rus Generalleri yerine köpeklere kesildi. Bu dakikadan itibaren köpekler gözden çıkarılmış oldu artık savaş alanında köpekler tankların altına gittiği an uzaktan kumanda ile patlatılmaya başlandı. Nazi Almanya’sının bu durumu fark edip önlem almaları uzun sürmedi. Tankların üzerindeki ağır silahların artık en büyük hedefi savaş alanındaki köpeklerdi. Binlerce köpeğin öldürüldüğü bu savaşta çok az tank bu yolla imha edilmiş oldu. Rus yetkiler otuzdan fazla tankın imha edildiğini iddia etse de müttefik devletler bu rakamların gerçeği yansıtmadığını Rusların başarısızlığını örtbas etmek için bu yola başvurduğu yönünde iddialar ortaya attı. Kaç bin köpeğin öldüğü, kaç tankın imha edildiği asla bilinmeyecek bu karanlık plan tarihin tozlu sayfalarında insanlık tarihi için utanç kaynağı olarak varlığını sonsuza kadar sürdürecektir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Psikolojinin tarihin önemli anlarında nasıl kullanıldığına dair çok güzel bir örnek olmuş. Psikolojinin hayatın her alanında çeşitli şekillerde karşımıza çıktığı gerçeğini de gözler önüne seren başarılı çalışmanın devamını bekliyoruz.
Teşekkür ederim Hocam. Sizin gibi çok kıymetli bir hocamdan bu sözleri duymak beni çok mutlu etti.