Masal Terapi – Kitap İnceleme

21.02.2017
6.113
Masal Terapi – Kitap İnceleme

MASAL TERAPİ- JUDİTH MALIKA LIBERMAN

Judith Malika Liberman kimdir?

Masal anlatıcısı, eğitmeni ve sanat terapistidir. 14 yaşında masal anlatıcısı olmak için ilk workshop’una katılmıştır. Paris Konservatuarı’nda profesyonel masal anlatıcılığı eğitimi almıştır. Ayrıca tiyatro eğitimi almıştır ve Paris’te iki tiyatronun kurucuları arasında yer almaktadır.

Üniversiteler ve UNESCO ile işbirliği içinde Türkiye’de masal anlatıcılığının yeniden canlanmasına katkıda bulunan Liberman, İstanbul’da düzenli olarak masal anlatma geceleri düzenlemekte, masal anlatıcısı olmak isteyenler için eğitimler düzenlemektedir.

Bir Varmış Bir Yokmuş filminin senaryo danışmanlığını yapan Liberman, NTV Radyo’da haftalık yayınlanan “Masal Bu Ya” programını hazırlamaktadır. Liberman masalların içsesimiz ve birlikte yaşadığımız insanlarla bağlantı kurmamıza yardım ettiğine, dünyayı değiştirmek adına ilham verdiğine inanmaktadır.

Kitaba Dair:

Kitap Doğan Novus yayınevinden çıkmış, ilk baskısını mart 2015’te yapmıştır. Bir buçuk yıllık süreçte 32. Baskısına ulaşmıştır. Kitap toplamda 285 sayfadır.

Aslına bakarsak  Liberman kitabın giriş kısmında oldukça güzel anlatmıştır kitabını:

“sevgili yolcu,

Bu kitap senin için bir pusula olsun diye hayal edildi. Onu çantanda taşı. Kendini bir yol ayrımında bulduğunda; gözlerin acaba nereye varıyor bu yollar diye bir o yola bir bu yola kararsızlıkla bakarken kitabını çantandan çıkar. Kitap yolunu bulmanda sana yardım edecektir.

Bu kitapta okuyacağın masallar dünyanın dört bir yanından gelen, pek çok farklı gelenekten toplanmış bilgelik hazineleridir.”

Kitapta farklı kültürlere ait toplamda elli dört masal yer almaktadır. Her masaldan sonra masala ait dört bölüm karşılar bizi:mesaj, seyir defteri, alıştırmalar ve alıntılar.

Mesaj kısmında Liberman’ın masalla ilgili kendi yorumudur. Ben bu masaldan nasıl bir ders çıkarmalıyım sorusuna cevaptır bir nevi. Yorumlar geneldir.

Seyir defteri bölümleri kitapta benim ilgimi çeken asıl bölümlerdi diyebilirim. Bu bölümde yazar, okuyucuda kendini sorgulatmayı amaçlar. Okuyucuya sorular sorar ve cevaplamasını ister.

Alıştırma kısımlarında ise yazar okuyucudan masalla ilişkili bir şey deneyimlemesini ister.

Masalların alıntı kısmında ise bir düşünürün sözüne yer verilmiştir.

Kitaptan beğendiğim bir masalı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sanırım Gestalt kuramı kendime daha yakın gördüğümden bu masalı seçtim. Sonuçta her şey zıddıyla beraber ve anlamlıdır değil mi? J

Hayat Veren Ağacın İki Dalı (s-63)

Hayat veren ağacın meyvelerini kimse tatmamıştı. Köyün ortasında, iki büyük dalı meyvelerle dolu, muhteşem gökyüzüne ellerini açmışçasına yukarı doğru uzanıyordu. Kimse bu meyvelerden tek bir ısırık dahi almaya cesaret edememişti çünkü dallardan birinin hayat veren, diğerinin ölümcül zehirli meyvelerle yüklü olduğu herkes tarafından biliniyordu. Hangi dalın hayat, hangisinin ölüm verdiği bilgisi zaman içinde kaybolmuştu. Böylece ağaç etrafı ahşap oturma banklarıyla çevrili olarak öylece köyün ortasında dururdu. Burada yaşlıların buluşma noktasıydı, çocuklar etrafında oynar,  işçiler gölgesinde dinlenir ve geceleri koruyan dalların altında hikayeler anlatılırdı. Ama meyvelerine dokunulmazdı.

Büyük kuraklığın yaşandığı yıla kadar bu böyle devam etti. O yıl gökyüzünden tek bir damla su düşmemişti. Tohumlar toprakta kurumuş, kıtlık başlamıştı. Köyde ölümün gölgesi dolaşıyordu. Ama hayat veren ağaç yeşil kalmıştı ve meyveleri her zamanki gibi kocaman ve suluydu. Kökleri dünyanın merkezine o kadar sıkı sıkıya bağlıydı ki diğer bütün bitkiler kuruyup ölürken, o gizli suya ulaşabiliyordu.

Köylüler ağacın meyvelerini korku ve açlık dolu bakışlarla gözlüyorlardı. Ta ki bir gün torunu hastalanan yaşlılardan biri bütün köylüyü ağaca çağırana kadar. “torunumun sağlığı uğruna bu meyvelerden birinden bir ısırık alacağım. Beni izleyin, eğer ölürsem ona diğer daldan bir meyve verin ve torunumun hayatını kurtarın. Umarım bu fedakarlığım daha pek çok nesile hayat verir.”

Yaşlı adam bunları söyledikten sonra bir meyveden ısırık aldı. Çiğnemeye devam ederken insanlar da onu izlediler. Yedikçe adamın sırtının dikleştiğini, saçlarının beyazdan siyaha döndüğünü, cildinin parlaklaştığını seyrettiler. Hayat veren meyveyi ısırmıştı. Bütün köylüler fırlayıp o daldan meyve koparmaya koştu. Herkese yetecek kadar hatta daha fazlası vardı. Sanki onlar meyveleri kopardıkça yerine yenileri geliyordu.

Gece, ağacın dallarının altında hayatın dönüşünü kutlamak için müzikler çalındı, danslar edildi ve neşe dolu şarkıların yankısı dallardan gökyüzüne kadar ulaştı.

Çocuklar uyuduktan çok uzun bir süre sonra endişeli bir fısıltı ayın altında kalplerden dudaklara yayıldı. Ya bilgi bir kez daha unutulursa? Ya bir çocuk masum şekilde ağacın yanlış tarafına uzanıp hayatını kaybederse? Zehirli meyveleriyle o uğursuz dalın gözlerin önünde durması tehlikeli değil miydi? Bir şey yapılmalıydı! Hemen bir testere, altı çift el: işte çözüm! Hepsi tatmin olmuş bir şekilde yataklarına gittiler. Zehirli dal kesilmiş yerde yatıyordu.

Ertesi sabah köy bir feryatla uyandı. Hepsi dışarı koştular, bir de baktılar ki hayat veren ağaç ölmüş! Bütün meyveleri kurumuş, gövdesinin içi bile kupkuru ve bomboş olmuştu. Daha bir gün önce onca kişiyi olgun meyveleriyle besleyen ikiye bölünmüş ağaç bir gecede kuruyup ölmüştü.

Mesaj: hayat çelişkilidir.gece olmadan gündüz, dinlenme olmadan çalışma, gölge olmadan varlık olmaz. Hayatı çelişkileriyle kabul etmak gerçekliği olduğu haliyle kucaklamaktır. “yanlış” etiketi yapıştırdıklarımızı ortadan kaldırmaya çalıştıkça bir çelişkiler diyarında yaşar ve anlamsızlık hisleriyle dolarız. Kendine yasakladığın davranışları inceleyerek seni özgür bırakacak kişilik özelliklerini ve alışkanlıları keşfedebilirsin.

Seyir defteri: gölgeni keşfet: arka bahçende hangi değerli yetenekler gömülü?

Başkalarında gördüğünde seni gerçekten kızdıran ve güçlü bir negatif yüklenmeye neden olan kişilik özellikleri ve davranışlarının bir listesini yap.

Listeni baştan sona oku ve sende en güçlü negatif yüklenmeye neden olan üç dört maddeyi belirle. Listendeki özellikler üzerine kafa yor. Bunlar senin kendinde bastırdığın ve kabullenmeyi reddettiğin gölge özelliklerin olabilir mi?

Bu gölge benliği hayatında daha önemli bir rol oynamaya davet edebilir misin?

Alıştırma: tadılmamış meyveyi ısır. Tadabileceğimiz halde hiç tatmadığımız yiyecekler vardır. Tıpkı hayat veren ağaçta dokunulmadan duran meyveler gibi. Mahallendeki süpermarketin veya egzotik meyve sebze satan bir dükkanın raflarını inceleyip hiç tatmadığın bir meyve veya başka tür bir yiyecek bul. Sonra masaldaki yaşlı adam gibi yeni bir şey deneme riskini göze al. tadı çok iyi veya kötü çıkabilecek olsa da bu riski al. Genellikle tekdüzeliğimizden sıyrıldığımızda hayat veren tatlar keşfederiz.

alıntı: tüm günahların ve sevapların ötesinde bir yer var. Seninle orada buluşacağız.(Mevlana Celaleddini Rumi)

kitabı ilk almaya karar verdiğimde eğer bir anaokulunda ya da ilkokulda çalışırsam rehberlik çalışmalarında faydalanabileceğimi düşünerek almıştım. Fakat okudukça grupla psikolojik danışma ve grup rehberliğinde bize kapı aralayan etkinliklere ne kadar benzediğini fark ettim. Hepsinden ziyade bireysel olarak kendimi keşfetmeme, irdelememe de yararlı olacak sanıyorum. Kendini araştırmayı seven herkese tavsiye ederim. Keyif almanız dileğiyle..

 

 

Fadime Şimşek
Psikolojik Danışman
fdmesmsek45@gma

YAZAR BİLGİSİ
Psikolojik Danışman
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.