Nasıl bir çay içmek istersiniz ?
NASIL BİR ÇAY İÇMEK İSTERSİNİZ?
Kahve kalıntısı olan fincandan berrak bir çay içemezsiniz demişler. Ne kadar doğru bir söz değil mi? Çünkü kahve ve çay sıcak içecekler olmasına rağmen birbirinden oldukça farklı renk ve kokuya sahiptir. Aynı zamanda ikisinin de çok farklı tadı vardır. Bazen bardağı yıkama zahmetine katlanmadığımız için içtiğimiz çay bulanıklaşır, tadı değişir ve lezzeti bozulur.
Hayatımızda yarım bıraktığımız ve çözemediğimiz mevzular da kahve artığı gibi çayımızı bulandırır ve ağzımızın tadını bozar. Bazen ise yaşadığımız sıkıntıları biriktiririz. Gün geçtikçe bu sıkıntılar derinleşir ve bizim bir parçamız haline gelirler. Tıpkı kahvenin yıkanmadığı zaman bardağı sarartması gibi içimizdeki sıkıntılar da bizi sarartır ve rengimiz değişir.
Daha önce içtiğimiz kahveyi geçmişimize de benzetebiliriz. Şimdi içeceğimiz çay olabilir ama geçmişte içtiğimiz ve yıkamadığımız fincan içinde kalan kahve yüzünden çayın tadı değişir. Aynı şekilde geçmişe takılarak da anımızı yaşayamayız. Geçmişe takıldığımız mevzular yüzünden şimdi olanın tadını çıkaramayız.
Bunun içindir ki geçmişle olan ilişkimizi dengede tutmamız gerekir. Varsa yarım kalmış, halledemediğimiz işlerimiz bunları tamamlama yoluna gitmeliyiz. İçimizden atamadığımız ve sürekli bizi sıkan durumlarla ise yüzleşmeliyiz. Eğer çözülebilecek türdense çözmeyi, çözüm yolu yoksa da sorunumuza farklı açılardan bakmaya çalışılarak bizim için ifade ettiği anlamı değiştirme yoluna gitmeliyiz.
Murathan Mungan’ın dediği gibi, “Acı veriyorsa geçmiş; geçmemiş demektir”. Eğer geçmişte yaşadıklarımız hala daha bizi üzüyorsa bir yerlere takılıp kalmışızdır ve anı da tam olarak yaşayamıyoruzdur. İçtiğimiz çayın tadını bozmak istemiyorsak geçmişle olan bağımızı gözden geçirmeliyiz.
Hatice KUTLU
Psikolojik Danışman
haticekutlupdr@gmail.com