Neden kendi alanının dışındasın?
Mike Tyson boksörlüğe olan yeteneğine rağmen ya şarkıcı olsaydı? Ya da Messi futbolda çok yetenekli bir oyuncu olmasına rağmen basketbolcu olsaydı nasıl olurdu? Bunun nasıl olacağını merak ediyorsanız etrafınıza baktığınızda bunun örneklerini görebilirsiniz. Bir işi işin uzmanının yerine bu işle alakası olmayan; ya da çok çok az alakası olan birisinin yapması maalesef günümüzde çok sık görülen bir şey. Peki neden? Neden bir kişi kendi alanı dışında bir yerde çalışır ya da neden bir işveren iş yerine işinin alanına mensup çalışan alması gerekirken alan dışında bir çalışan alır? Bunun süregelmesinin kötü sonuçları nelerdir?
Günümüzde özellikle de eğitim sektöründe sık görülen “Alan dışı atama” yeniden eğitimcilerin gündemine girmiş bulunmaktadır. Bunun sebebi ise açılması yeniden gündeme gelmekte olan rehberlik kurslarıdır. Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümüne mensup kişilerin belki de senelerdir uğraştığı bir husustur bu kurslar ki uğraşılmalıdır da. Çünkü alan dışından birisinin, sizin mesleğinizin ve hatta sizin iş kontenjanınızın 40 günlük bir süre boyunca formasyon eğitimi alarak doldurması hem kalite açısından hem de etik olarak yanlıştır. Evladınızın ya da kendinizin bir danışmanlık hizmeti almaya ihtiyacı olduğunu düşünün. Gittiğiniz danışmanlık merkezinde karşınızda 40 günlük eğitimle orada olan bir danışman görseniz naparsınız? Ya da bir Rehberlik Araştırma Merkezinde (RAM) özel eğitim ile alakalı yapılması gereken bir iş var; lakin karşınızdaki kişinin Özel Eğitim bölümü mezunu olmadığını görseniz ne yaparsınız? Hiç hoşnut kalmayacağınız barizdir. Bunu bilmenize rağmen işverenler neden bu tarz çalışanları işe alır sizce?
Mantık basittir aslında. Çin’de günde 1 dolara iş gücü sağlamak ile aynı mantık. Ucuz fiyata iş gücü sağlamak. PDR mezunu bir psikolojik danışman’a ya da Özel Eğitim mezunu bir özel eğitimciye ödenecek maaşın başka bir alandan mezun olup formasyon alan birisine verilecek maaştan fazla olması sebebi çoğunluktadır. İşverenin bakış açısı böyledir ya peki bir kişi neden kendi alanının dışında bir işte çalışabilir? Bunun ise birkaç tane sebebi vardır;
- Lisans eğitimini aldığı kendi bölümünde devlet tarafından iş imkanının sağlanamaması ve iş alanının da kısıtlı olması.
- Kişinin aslında lisans eğitimini almadan önce de alan dışı atandığı ya da çalıştığı alanı istemesi; lakin lisans öncesi puanının yetmemesinden ötürü başka bir bölümde lisans eğitimi alması.
Aslında çok da anormal, zıt veya uçuk sebepler gibi görünmeyebilirler. Özellikle de ilk sebep. Yalnız bu düşünce tek taraflı bir düşünce olup sadece kişinin kendisine yönelik sebepler üzerinden ilerlemesinden dolayı uçuk görünmeyebilir. Örneğin sosyoloji, felsefe gibi konu olarak alanı geniş; fakat iş bazında konusu kadar geniş bir iş alanı olmayan bölümlerin kendilerini kurs yoluyla atanmaları kendi düşüncelerine göre bir problem teşkil etmeyebilir; çünkü kendilerine güveniyorlar ve bu yükün altından kalkabileceklerine inandıklarından ötürü. Ancak bunun, onların belki de düşünmedikleri kötü sonuçları vardır. Bu sonuçlar şöyle açıklanabilir;
- PDR mezunlarının açıkta kalması, iş bulamaması
- Hem kendi mesleklerinin hem de çalıştıkları mesleğin bütünlüklerinin tehdit etmeleri
- Danışanların kritik dönemlerinde alan dışı çalışanların bocaladıkları anda hayatların tehlikeye girmesi yani bu işin ehliyetli, uzman kişilerin yapabilmesi gerektiği
ve benzeri bir çok da sonuç vardır. İnsan sağlığı başkasının yapabileceği bir iş değildir. Hiçbir meslek ehliyetsiz olmayanın, o mesleğe mensup olmayanların yapabileceği meslekler değillerdir. Nasıl bir öğretmen bina inşaatı yapamıyorsa inşaat sektöründeki bir çalışan da ana okul öğretmenliği yapamaz. Sözün özü alan dışı çalışmak, acilen son verilmesi gereken bir mevzudur. Yapılması gereken de alan dışı çalışan kişilerin alan dışına yönelmesine izin vermemektir ve tüm meslekler üzerinde hak edilen bir standart oluşturmaktır.