Ölümcül yumurtalar – Mihail Bulgakov

30.03.2018
2.617
Ölümcül yumurtalar – Mihail Bulgakov

 

Mihail Bulgakov – Ölümcül Yumurtalar

“Bilimde kaydedilen ilerlemeler sayesinde düşmanlarla rakipleri geride bırakabileceklerini “dile getiren, Stalin döneminin yol gösterici ilkesi ve bu dönemdeki siyasi otoritelerin uygulamalarına dair ciddi bir sistem eleştirisi olan bu kitap, tıpkı George Orwell’ın Hayvan Çiftliği kitabında olduğu gibi sistem, doğrudan değil dolaylı yoldan eleştirilmiş. Ve yazar bunu 1924 yılında yazmasına rağmen, zamanın çok ötesine sahip bir düşünce yapısıyla, bir bilimkurgu romanı halinde dile getirerek yazarlıkta ve öngörüdeki başarısını kanıtlayarak yüzyıllara meydan okuyan bir eser bırakmayı başarmıştır. Öncelikle Bulgakov’un kim olduğuna ve hayatına bakalım.

Mihail Afanasyeviç Bulgakov (1891 – 1940): Sovyet yazar Kiev’de dünyaya geldi. Kiev Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1915’te mezun oldu. İç Savaş sırasında bir grup Beyaz Ordu subayının başından geçenleri anlatan ve 1925’te yayımlanan Beyaz Muhafız adlı romanı, resmi çevrelerden büyük tepki gördü. Bulgakov bu romanını Turbin Günleri adıyla oyunlaştırdı. 1926’da sahnelenen oyun çok geçmeden yasaklandı. 1925’te ayrıca yergili fantezilerin yer aldığı Şeytanlıklar adlı yapıtıyla, Köpek Kalbi adlı yergiyi yayımladı. Sovyet yaşama tarzına yönelik sert eleştirilerin yetkililerin kabul edemeyeceği bir noktaya varmasıyla, 1930’a doğru yapıtlarının yayımlanması fiilen yasaklandı. Ölümüne dek edebiyat çevrelerince dışlanmasına karşın, başyapıt niteliğinde ürünler verdi. Moskova Sanat Tiyatrosu’nun perde arkasını acımasızca yeren Bir Ölünün Notları: Teatral Bir Roman (1969) ile Gogol tarzı bir fantezi olan Usta ile Margarita (1968-69) bu başyapıtlar arasındadır.

Kitap, 1924 yılında yazılmasına rağmen olaylar ağırlıklı olarak 1928 yılında geçiyor. Kitabın dili oldukça sade ve kitapta Rus tarihinden 1924 Rusya’sından, o dönemdeki siyasi düzenden kısa kesitler sunuyor okura. “Hamiline kart” benzeri bir siyasi düzenin var olduğu, kayırmacılığın ve siyasi baskının olduğu ve buna rağmen bilimsel araştırmaların devlet adamları tarafından desteklenmekte olan ülkede, bilimsel çalışmaların düşmanları alt etmenin en önemli adımı olarak görülmektedir. Kitap novella tarzında yazılmış bir eserdir. Kitabın kahramanları ile ilgili betimlemeler sınırlı olmakla beraber bu karakterlerinde ilginç özellikleri var. Kitabın konusuna kısaca değinecek olursam; Ülkesinde  ünlü ve başarılı bir zoolog olan Profesör Vladimir İpatyeviç Persikov, uzun bir süre kurbağa yumurtaları üzerine incelemeler yapar. Amacı kurbağa yumurtaları ve kurbağaların gelişimini seyretmektir ancak günün birinde farkında olmadan yumurtalarda ilginç değişiklikler fark eder. Çeşitli deneme ve deneylerin ardından kurbağa yumurtalarındaki bu değişimlerin kızıl bir ışından kaynaklandığını tespit eder.

Persikov kısa bir deneyden sonra kontrolü kaybeder ve kurbağa yumurtalarından yavrular çıkarak alışılmadık bir hızda büyümeye başlar. Öyle ki enstitünün dışına kadar taşan ve Rusya’da yankı uyandıran bu deney Persikov’un adının bir anda duyulmasını sağlar. Deneyin yarattığı sonuçlar Persikov’u korkutsa da bu sonuçlar onda heyecan yaratır. Persikov gece gündüz demeden laboratuarında çalışmalar yapar ve olası tahminlerde bulunur. Bu “kızıl ışın”ın hangi evrelerde işe yaradığını ve ne gibi sonuçlara neden olduğunu öğrenmek ister. O sırada ülkede meydana gelen bir salgın yüzünden tavuklar toplu halde telef olmaktadır. Tüm Rusya’nın dikkati bu ölümlere çevrilir. Öyle ki ülkede hiç tavuk kalmaz ve devlet yeni bir politika oluşturmak zorunda kalır.

Persikov bir gün yumurtalar ile ilgili hummalı bir çalışmanın ortasındayken ofisine bir adam gelir ve elinde bir kart vardır. Bu kart Rusya’nın siyasi düzeninde tüm kapıların, kart sahibine açılmasını anlamına gelmektedir. Aleksandr Semyonoviç ismindeki bu zat, ülkedeki tavuk ölümleri sonucunda meydana gelen tavuk ve yumurta sıkıntısını gidermek için kızıl ışını kullanmak ister. Persikov, itiraz etmek istese bile Semyonoviç düzeneği alır ve yurtdışından gelen yumurtalarla deneylere başlar.

Yurt dışından hemen gelen bu yumurtalar Persikov’u ayrıca sinirlendirir çünkü kendisi aylardır yurt dışından yılan ve timsah yumurtaları istemiş o yumurtalar gelmediği için de deneylerini yapamamıştı. Gerekli tüm hazırlıkları yapan ve deneylerin başarıya ulaşacağına emin olan Semyonoviç’i ise kötü bir sürpriz beklemektedir. Öyle bir sürpriz ki sadece Moskova değil tüm dünya alarm durumuna geçecektir. Çünkü Persikov’un beklediği yumurtalar Semyonoviç’e, Semyonoviç’in beklediği tavuk yumurtaları ise Persikov’a gitmiştir.

Kitapla kalın…

YAZAR BİLGİSİ
Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (2007-2011) mezunu olan yazarımız Milli Eğitim Bakanlığında Okul Psikolojik Danışmanı olarak görev yapmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT), Oyun Terapisi başta olmak üzere bir çok eğitim alan yazarımız aktif olarak danışan görmektedir.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.