Olumsuz duyguların bedensel ifade biçimi
OLUMSUZ DUYGULARIN BEDENSEL İFADE BİÇİMİ
(PSİKOSOMATİK BOZUKLUKLAR)
İnsan biyopsikososyal bir varlıktır. Varoluşunu meydana getiren biyolojik, psikolojik ve sosyolojik sistemler birbiriyle etkileşim halindedirler. Bu sistemlerini işleyişi birbiriyle bağlantılı olup herhangi bir sistemde meydana gelen bozukluk diğerini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Yaşanan psikolojik rahatsızlıklar sonucunda bazı organlarımız zarar görmektedir. Özellikle uzun süreli olumsuz duyguların varlığı fizyolojimizi kötü yönde etkilemektedir. Duyguların bastırılması veya duyguların ifade edilmesinin kaçınıldığı durumlarda duygularımız sözel yollarla ifade edilemediği için bedensel yansımalar olarak ortaya çıkmaktadırlar. Oluşu ya da seyri üzerinde ruhsal etkenlerin önemli rol oynadığı belirli bazı bedensel hastalıklara psikosomatik hastalıklar denmektedir.
DSM-5 TR, psikiyatrik hastalıklar ve psikolojik mekanizmaların tıbbi durumları etkilediğine değinmek için “Diğer Sağlık Durumlarını Etkileyen Ruhsal Etkenler” kategorisini tanımlamıştır. Bu fiziksel durumları etkileyen psikolojik faktörler kategorisi şu alt tipleri içermektedir:
- Sağlıkla ilgili bir belirti ya da durum (ruh sağlığının dışında) vardır.
- Ruhsal ya da davranışsal etkenler, sağlık durumunu, aşağıdaki yollardan biriyle olumsuz bir biçimde etkiler:
- Ruhsal etkenlerle sağlık durumunun gelişmesi, alevlenmesi ya da iyileşmenin gecikmesi arasında yakın zamansal bir birliktelik olması ile gösterildiği üzere, bu etkenler sağlık durumunun gidişini etkilemiştir.
- Bu etkenler, sağlık durumunun iyileşmesini güçleştirmektedir (örn. tedaviye uyum göstermeme).
- Bu etkenler, kişi için başka birtakım gerçek sağlık sorunları yaratmaktadır.
- Bu etkenler, altta yatan patofizyolojiyi, tetikleyici ya da alevlendirici belirtileri etkilemekte ya da tıbbi bakımı gerektirmektedir.
- B tanı ölçütündeki ruhsal ve davranışsal etkenler, başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamaz (örn. panik bozukluğu, yeğin depresyon bozukluğu, örselenme sonrası gerginlik bozukluğu).
O sıradaki ağırlığını belirtiniz:
Ağır olmayan: Hastalık olasılığını artırır (örn. hipertansiyon tedavisine tam bir uyum göstermeme).
Orta derecede: Altta yatan tıbbi durumu kötüleştirir (örn. astmayı kötüleştiren kaygı).
Ağır: Hastaneye yatırılma ya da acil servise gitme sonucunu doğurur.
Aşırı düzeyde: Ölümcül sonuçlar doğurur (örn. kalp krizi belirtilerine aldırmama)
PSİKOSOMATİK HASTALIKLAR
Kardiyovasküler Sistem Hastalıkları
Kalp-damar hastalıklarının oluşumunda ruhsal sorunların önemli bir yeri vardır. Stresle birlikte sempatik sinir sistemi çalışmasında artış olmakta, böbreküstü bezinden fazla miktarda adrenalin salgılanmaktadır. Bunun salgılanmasında kan basıncı, kalp atımı ve solunum sayısını arttırmakta, kan şeker düzeyini yükseltmektedir.
Sindirim Sistemi Hastalıkları
Gastrointestinal (GI) bozukluklar psikiyatrik konsültasyonlarla ilişkili medikal hastalıkların en sık görülenleridir. Bu oran GI bozuklukların yüksek prevelansını ve psikiyatrik hastalıklarla GI somatik semptomlar arasında ki yük sek bağlantıyı göstermektedir. GI bozuklukların büyük çoğunluğu fonksiyonel bozukluklardır. Psikolojik ve psikiyatrik faktörler ise fonksiyonel GI bozuklukların başlangıcını, şiddetini ve gidişatını genellikle etkileyen faktörlerdir.
Solunum Sistemi Hastalıkları
Astım çok uzun bir süredir “psikosomatik” hastalıklardan biri olarak bilinmektedir. Bu hastalığa en çok zemin hazırladığı düşünülen üç etken enfeksiyonlar, allerjenler ve duyusal stres etkenleridir. Psikoanalitik kuramcılar astımın etyolojisinde çatışmalı bilinç dışı bağımlılık isteklerinin rol oynadığını ileri sürmüşlerdir. Aşırı bastırılmış öfkenin agresyonu, belirgin bağımlılık gereksinmeleri olan, sevilmeye ileri derecede gereksinimi olan ya da sadece “nevrotik” olarak tanımlanabilecek kişilik özellikleri gösteren hastaların astıma karşı duyarlılıklarının da ha fazla olduğu da öne sürülmüştür. Kayıp ya da ağır bir düş kırıklığı da has tanın astım atağına karşı olan duyarlılığını arttırabilir.
Cilt Hastalıkları
Açığa vurulmamış bilinçli ya da bilinç dışı ruhsal ve toplumsal sorunların yansıtıldığı, sözsüz iletişime aracılık eden bir organ olarak da değerlendirilebilir. Pek çok deri hastalığının başlamasında ve alevlenmesinde ruhsal-toplumsal sorunların etkili olduğu ya da kronik deri hastalıklarında sekonder olarak ruhsal sorunların ortaya çıktığı artık benimsenen bir gerçek tir.
Sonuç Olarak
Psikosomatik hastalıkların tedavisi hastalığın meydana geldiği yerle ilgili tıp biliminin uzmanlık alanına girmektedir. Tam bir iyilik halinin sağlanması ve iyileşmenin hızlanması açısından ise bu tip hastaların psikolojik destek almalarının gerektiği açıktır.
Hatice KUTLU
Psikolojik Danışman
haticekutlupdr@gmail.com
Kaynakça
Yılmaz, A. ve Kumbasar, H. (2008).Genel tıp pratiğinde psikosomatik bozuklukları. Türkiye Klinikleri J Psychiatry-Special Topics 2008, 1(2), 17-28.
http://yedikulepsikiyatrimerkezim.com/konudetay/47-psikosomatik-hastaliklar.html.