Ötekinin Babası – Film İnceleme
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin Adı: Ötekinin Babası
Oyuncular: Hengame Kaziyani, Hüseyin Yari, Ekber Abdi, Benefşe Samedi, Süreyya Kasımi
Yönetmen: Yedullah Samedi
Süre: 1 saat 44 dakika
Tür: Dram, Aile
Ülke: İran
Neden İzleyelim?
Merhabalar, bu hafta hayatın gerçeklerini konu edinmiş çok güzel bir İran filmini beğeninize sunacağım. Film hakkında konuşmaya geçmeden önce değinmek istediğim bir konu var. Bu filmi gruptan bir hocamızın tavsiyesi üzerine yazdım. Kendisine bu vesileyle teşekkür etmek istiyorum. Sizden gelen önerilere her zaman açığım. İzleyip çok beğendiğiniz ve rehberlik servisinde yayımlanmasını istediğiniz filmler varsa sizler de mail adresimden bana ulaşabilirsiniz.
Filmin konusu, beş kişilik bir ailenin ortanca çocuğu olan Şahab’ ın ailesi ve sosyal çevreyle yaşadıkları üzerinde şekilleniyor. Şahab 6 yaşında olmasına rağmen konuşmamaktadır. Annesi hariç herkes onun yaramaz, şımarık bir çocuk olduğuna inanmaktadır. Abisi Areş başarılı bir eğitim hayatı yaşaması sebebiyle ailenin -özellikle de babanın- göz bebeğidir. En küçük kardeş olan Arvend ise yavaş yavaş konuşmaya başlamasıyla ailenin ilgisini üzerine çekmektedir. Bütün bunların gölgesinde kalan Şahab ise onu anlayan biri çıkana dek bu yaşananlara ayak uydurmak zorunda kalacaktır.
Aile yaşantısını kültürle perçinleyen bu İran filmi bir çocuğun hayatına dokunmanın ne denli önemli ve meşakkatli bir iş olduğunu bizlere gösteriyor. Önemsiz gibi görünen ayrıntıları yakalamanın sandığımızdan farklı olan gerçeği ortaya çıkaracağını merkeze bir çocuğu alarak anlatıyor. Çocuk da olsa insan olmanın doğası gereği incinen duygularını tamir etmeye çalışması takdire şayan sahneleri ortaya çıkarıyor.
Nasıl Değerlendirelim?
Film ilk bakışta kendi toplumumuzdan ve yaşantılarımızdan örnekler sunması sebebiyle bize bir aşinalık sunuyor. Bu nokta önemli çünkü bazen kültürel anlamda bize çok uzak olan filmleri sindirmek kolay olmuyor. Aile yaşantıları, akrabalık ilişkileri, gündelik yaşamları izleyiciye “Bu tam da bizim komşu kızının hikayesine benziyor.” dedirtiyor.
Gelelim Şahab’ a ve yaşadıklarına… 6 yaşında bir çocuğun konuşmamayı tercih etmesini kabullenemeyen bir aile var karşımızda. “Konuşamama” değil bakın “konuşmama”. Bu, Şahab’ ın yaşadıkları yüzünden aldığı bir karar yoksa konuşma sıkıntısı çeken bir çocuk değil. Ancak ailesinden tutun da doktoruna kadar herkes onun doğuştan gelen bir bozukluk sebebiyle konuşamadığını düşünüyor. Bir insanın sadece fiziki yapısıyla hayat bulduğuna dayanan düşünceler silsilesi gördüğü psikolojik baskıyı gölgeliyor.
Şahab’ a inanan tek aile bireyi olan annenin çocuğunu koruma çabası takdire şayan ancak yine de doğru kararlar aldığı söylenemez. Sinirlendiği için zarar verme davranışı gösteren Şahab’ ı yalan söyleyerek içinde bulunduğu durumdan kurtarması bunun bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Tabi şartlar gereği tüm aile içinde kötü bir imaja sahip oğlunu başka türlü koruyamadığı için de bu yola başvurmuş olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.
Başarılı olduğu için sürekli ilgilendiği oğlu Areş ve küçük yaşına rağmen konuşuyor olmasının getirdiği sevinçle sevgi gösterdiği oğlu Arvend’e oranla Şahab’ ın neredeyse yüzüne bakmayan baba figürü, Şahab için en uzak aile bireyi oluyor. Şahab’ ın babasını “Ötekinin Babası” (Areş’ i kast ediyor.) olarak adlandırması da hikayenin en acı aile tablolarından birine dönüşmesine sebep oluyor. Bu tabir, herhangi bir eşyası bile konuşmayan oğlundan daha kıymetli olan bir insan için çok da tuhaf gelmiyor.
Amcasının oğlunun arkadaşlarına hava atmak için yeğeninin ise sevgilisiyle rahatça buluşmak uğruna Şahab’ ı kullanması en yakınları arasında düştüğü yalnızlığı kanıtlıyor. İhtiyacı olan tek şeyin onun kalbine dokunabilmek olduğunu anlayan birileri gelene dek ailesine karşı verdiği konuşmama savaşını sürdürüyor.
Böylesine sıcak ve bir o kadar da hüzünlü bu aile hikayesini kaçırmamanızı tavsiye ediyor, iyi seyirler diliyorum.
Necla AYDOĞAN
Psikolojik Danışman
neclaydogan.94@hotmail.com