Özür dilerim
ÖZÜR DİLERİM
Merhabalar bu hafta özür dilemek hakkında bir yazı yazmak istedim ve bilgisayarın başına oturup yazmaya başlayacakken aslında ne kadar kapsamlı bir konu olduğunu o zaman fark ettim.
Neden mi kapsamlı?
- Özür dilemek nedir?
- İnsanlar neden özür diler?
- Özür dilemek erdem midir?
- İnsan neden özür dileyemez?
- Özür dilemenin yolları nelerdir?
- Türk toplumu özür dilemeyi ne kadar biliyor?
- En çok özür dileyen ülke hangisi olabilir?
- Özür dilemek alışkanlık olabilir mi?
Gibi birçok soru aklıma geldi. Öncelikle Türk Dil Kurumunda özür dilemek, yaptığı bir yanlıştan ötürü bağışlanmasını istemek olarak tanımlanmıştır.
Yapılan bir hata sonucu dilenen özür bir kereye mahsustur. Eğer kişi her defasında aynı davranışı yapıp özür diliyorsa bu artık hata olmaktan çıkar.
Aynı şekilde karşı taraf bu davranışlardan sonra dilenen özrü kabul ediyorsa aslında o hata dediğimiz davranışı pekiştiriyor.
Ve artık özür dilemenin de bir anlamı kalmıyor.
Türk insanı özür dileme konusunda pekte başarılı sayılmaz aslında..
Özür dilemek denildiğinde akla ilk gelen özür dilemek erdemdir cümlesidir. Herhangi bir hata yapmışsak, haksız bir davranışta bulunmuşsak veya da karşımızda ki kişinin hoşlanmadığı bize göre küçük onun için çok büyük bir davranış, düşünce bir söz hiç fark etmez kullandıysak; konumumuz, eğitimimiz, statümüz ne olursa olsun özür dilemek kişinin kendi değerini arttıran, erdemli kılan bir davranıştır.
Empati yapmak, karşımızda ki kişinin yaşadığı duyguları fark etmek, ben merkezci olmak yerine sosyal çevremizle daha yakın samimi ve gerçek ilişkiler kurmak istiyorsak eğer yaptığımız hatayı da kabul edip özür dilemeyi öğrenmemiz gerekir.
PEKİ NASIL ÖZÜR DİLEYEBİLİRİZ?
Columbia Üniversitesi’nden Heidi Grant Halvorson özür dilemenin incelikleri üzerine yaptığı bir dizi araştırmanın sonuçlarını Succeed: How We Can Reach Our Goals adlı kitabında yayımladı. Ayrıca Maryland Üniversitesi’nden Ryan Fehr ve Michele Gelfand da özür dilemenin hangi durumlarda etkili olduğunu araştırmış.
Her iki araştırma dizisinin sonuçlarını birleştirdiğimizde dört nokta dikkat çekiyor:
- Özür dilenen kişinin benliği
- Özür dileme şekli,
- Empati ifadesi
- Toplumsal normlar ile kurallar.
Benlik ile kastedilen, kişinin kendi kimliği, değerleri ve yetenekleri hakkındaki fikridir. Bağımsız benliğe sahip kişiler kendilerini diğer insanlardan ayrı ve özgür olarak nitelendirir. Bu kişiler için kendi kararları, kendi hakları, kendi hedefleri ve kendi başarıları çok önemlidir.
Diğer yandan ilişkisel benliğe sahip insanlar kendilerini başkalarına bağlı olarak nitelendirir ve kendilerini başkalarıyla olan ilişkileri üzerinden anlatırlar.
* Fehr ve Gelfand’in araştırmasının sonuçlarına göre eğer bağımsız benliğe sahip birisinden özür diliyorsanız bu kişiye hatanızı daha sonra telafi edeceğinizi de söylemeniz gerekiyor. Aksi takdirde özrünüzü dikkate almayacaktır. İlişkisel benliğe sahip kişilerin ikna olup özrünüzü kabul etmesi içinse kendi duygularınızdan bahsetmeniz ve ne kadar üzgün olduğunuzu sözel biçimde ifade etmeniz gerekiyor.
*Heidi Grant Halvorson’a göre ise özür dileme şekliniz çok önemli. Özür dilerken “ben dili” yerine “sen dili”ni kullanmak özrünüzü daha işlevsel kılıyor.
Örneğin “Seni kırdım, özür dilerim” demek, “Ben hatalıyım, özür dilerim” demekten daha etkili, çünkü bu şekilde karşınızdaki insana, onu, kendinizden daha önemli bulduğunuzu hissettirmiş oluyorsunuz.
Ayrıca “sen dili”ne empati içeren ifadeler eklemek özrünüzü daha etkili hale getirebiliyor. Örneğin Halvorson’un çalışmasına göre “Seni kırdım, özür dilerim” yerine “Seni kırdım. Şu an bana çok kızmış olmalısın, çünkü benden böyle bir hareket beklemiyordun” gibi karşınızdaki insanın hislerini anlatan ifadeler kullanmanız daha kolay affedilmenizi sağlayacaktır.
Son olarak, özür dilerken toplumda geçerli olan genel kuralları bildiğinizi karşınızdaki kişiye hissettirmeniz gerekiyor. Örneğin “Biliyorum normalde toplum içinde sana bağırmam yanlıştı. Özür dilerim” demek, “Üzgünüm, özür dilerim” demekten daha etkili olabiliyor.
İNGİLTERE DE BİR İNSAN GÜNDE 8 KERE SORRY DİYOR !
Yapılan bir araştırmaya göre, gerçek yaşamda ve teorik bir durumda “özür dilemek” farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor. İngiletere’de bir insan günde en az 8 defa “sorry” diyor.
İngiltere’de en çok kullanılan kelime “sorry”dir. 1000 kişi ile yapılan bir ankette, bir insanın günde ortalama sekiz kez bu kelimeyi kullandığı, katılanların sekizde birinin ise günde 20 kereye kadar bu kelimeyi kullandığı görüldü.
Sosyal antropolog Kate Fox, “Watching the English” (İngilizleri Gözlemek) adlı kitabında bu konuda yaptığı deneyi anlatıyor.
İngiltere’nin çeşitli bölgelerinde sokakta yürürken kasıtlı olarak insanlara çarpıp tepkilerini anlamaya çalışmış ve kıyaslama amacıyla başka ülkelerdeki arkadaşlarından da aynı şeyi yapmalarını istemiş.
Fox, çarpan kendileri olmadığı halde İngilizlerin yüzde 80’inin “sorry” dediğini, ama bunun daha çok farkında değilmiş gibi bir ağız alışkanlığıyla söylendiğini, sadece Japonlar’ın bu “sorry refleksi’nde İngilizlere biraz yaklaştığını belirtiyor.
Diller arasındaki kültürel farklılıkları inceleyen dil uzmanı Edwin Battistella ise İngiliz ve Kanadalılar’ın “sorry” kelimesini sık kullanmakla birlikte onu her zaman gerçekten özür dilemek amacıyla söylemediklerini, empati amacıyla da kullandıklarını belirtiyor.
Sara AKCA
Psikolojik Danışman
saraakca@hotmail.com