Pedofoli, Pedofillerin Özellikleri ve Risk Altındaki Çocuklar

11.05.2017
7.203
Pedofoli, Pedofillerin Özellikleri ve Risk Altındaki Çocuklar


Bilmeden , Çocukları Zararlarından Koruyamazsınız: Pedofoli, Pedofillerin Özellikleri ve Risk Altındaki Çocuklar

‘Sübyancı!’

‘Aaa! Adama bak, utanmıyor mu küçücük çocuğu dikizlemeye!’

‘Devir çok bozuldu valla, Sodom ve Gomore’ye döndü dünya!’

Yukarıdaki ifadelerin hepsi günlük dilden alınmıştır. Çünkü ‘pedofili’ denildiğinde toplumumuz bir duruyor, duraksıyor. Ataerkil aile düzeninde istismar-istismarcılıktan bahsetmek oldukça zor gözüküyor.  İstismarcı ‘Sus, bu sır!, derken bir yandan da aile ‘Sus, bu ayıp!’ diyor.  Fakat,  Beden sağlığı ve ruh sağlığı önemsenmeye devam edildikçe, okul psikolojik danışmanları danışanlarının hak savunuculuğunu yaptıkça ve aynı zamanda raporlanmayan vakalar gün yüzüne çıktıkça ‘cinselllik ve saldırganlık’ itkileriyle dolup taşan, yaşasa Sigmund Freud’a kuramını  test etmede müthiş bir sosyal labaratuvar sunabilecek ülkemizde ‘pedofili’ kavramının sıkça karşımıza geleceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

Bu yazımda pedofili nedir ve pedofili olan bireylerin özelliklerine göre bilgilenip, kimlerin risk faktörü olabileceğine ilişkin sizi bilgilendirmeyi amaçlıyorum.

Dünya Sağlık Örgütü, bir yetişkin tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan ve çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen davranışları çocuk istismarı olarak tanımlamaktadır. Çocuğun cinsel istismarı ise rıza yaşının altında bulanan bir çocuğun, cinsel açıdan olgun bir yetişkinin cinsel doyumuna yol açacak bir eylem içerisinde yer alması ya da bu duruma göz yumulmasıdır. Pedofili en az 6 aylık bir süre boyunca, kişide ergenlik dönemine girmemiş bir çocukla ya da çocuklarla cinsel ilişkide bulunma ile ilgili cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması olarak tanımlanmıştır. Kişinin bu cinsel dürtülere göre davranması ya da bu cinsel dürtülerin belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası sorunlara neden olması tanı için gerekli bulunmaktadır. (Erdoğan, 2010, s. 134: akt: Zerenler, 2014).

Pedofili Bozukluğu Tanı Kriterleri (DSM-V)

  1. En az altı aylık bir süre boyunca, ergenlik öncesi çocuk ya da çocuklarla (genellikle 13 yaşında ve daha küçük olanlarla) cinsel etkinlikle bulunmakla ilgili, yineleyen, cinsel yönden uyarıcı yoğun düşlemler, cinsel itkiler ya da davranışlar.
  2. Kişi, bu cinsel itkilerine göre davranmıştır ya da cinsel itkileri ya da düşlemleri klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da kişilerarası güçlüklere neden olur.
  3. Kişi, en azından 16 yaşındadır ve A tanı ölçütünde sözü edilen çocuk ya da çocuklardan an az beş yaş daha büyüktür.

Not:  12-13 yaşlarında biriyle süregiden cinsel ilişkisi olan, geç ergenlik evresindeki bir kişiyi bu kapsamda değerlendirmeyiniz.

Olup olmadığını belirtiniz.

Tekeğilimli tür (yalnızca çocuklara ilgi duyar)

Tekeğilimli olmayan tür

Varsa belirtiniz.

Cinsel yönden erkeklere ilgi duyan

Cinsel yönden kızlara ilgi duyan

Cinsel yönden her ikisine de ilgi duyan

Varsa belirtiniz.

Ensestle sınırlı ise

Pedofilide Kişilik Özellikleri

Pedofilik bireylerin kişilik özelliklerini belirlemek birçok alt grup olduğu için zordur. Bu bireylerin çoğunun kişilik patolojilerine sahip olmalarına karşın kısa süreli karşılaştırmalarda ve muayenede kendilerini normal olarak gösterebilmektedirler.  Pedofilik bireylerin aile içinde ve dışında sosyal teması  sınırlı, içe kapanık, eşi ya da ailesiyle sıcak ilişki kuramayan psikopatik-psikoseksüel ve sosyal açıdan olgunlaşmamış kişilik özelliklerine sahip oldukları uzun yıllardır belirtilmektedir (Erdoğan, 2010).

Saldırgan kişinin kişilik özellikleri tanımlarken Weinberg (1955) ise 3 kategori tanımlamıştır:

  • Ailede sosyal temas minimal olan içe dönük kişilik
  • Karşılıklı seksüalite yaşayamayan ve eşi veya ailesiyle yumuşak başlar kuramayan psikopatik kişilik
  • Psikoseksüalitel açıdan ve sosyal açıdan gelişmemiş, kendi çocuklarıyla birlikte başka çocukları da istismar eden pedofilik kişilik ( Polat, 2016).Genellikle eylemlerini gizli yaptıkları ve tedavi için başvurmadıklarından dolayı pedofili olgunlarının yaygınlığını belirlemek mümkün olmamaktadır. Diğer cinsel saldırı yapan gruplarla karşılaştırıldığında pedofillik bireylerin daha büyük bir yaş grubunda oldukları, eylemlerini yaptıkları yaşların ise 40-70 olduğu belirlenmiştir (Erdoğan, 2010).

Cinsel istismara karşı en zayıf olunan yaşlar 7 ve 13 arasındadır. Kızların aile bireyleri, özellikle üvey baba tarafından, erkek çocuklarının da ev dışında istismar edilme olasılığı fazladır (Polat,

Tacizcilerin sadece %6’sı, çocuk ve ailesi için yabancı kişilerdir.  Cinsel taciz çoğunlukla çocuğun kendi ailesi içinde ve çok yakın sosyal çevresinde meydana gelmektedir. Tacizcilerin %98’i erkeklerdir. Bu erkekler, çocukların belki de çok sevdikleri öz baba, büyükbaba, erkek kardeş, annenin veya babanın bir arkadaşı, üvey baba, dayı, amca, komşu, mahalle bakkalı, doktor, eğitimci, din adamı vb. kimseler olabilmektedir (Akbaş ve Sanberk, 2011).

Tacizciyi karakterize edecek hiçbir dayanak noktası yoktur. O her sosyo-ekonomik katmandan, her meslekten, dindar veya dinsiz, evli ya da bekar, mutlu veya mutsuz biri olabilir. Tacizci hasta, dürtü kontrol sorunu olan, sadist biri olmak zorunda değildir. O hiçbir zaman üzerine toz konduramayacağınız normal birisi de olabilir. Hatta bunların birçoğu da çok nazik, karizmatik, güvenilir eşler ve sevgi dolu babalardır (Braun, 1989b; akt: Akbaş ve Sanberk, 2011).

Cinsel Tacize Uğramış Erkek Kurbanların Yoğun Olarak Gözlenen Davranışlar

  • Bu erkekler, ilişki kurarlar fakat duygusal derinlik ve güven duyguları eksiktir.
  • ‘Yakınlaş fakat çok yakına gelme’ anlayışı hakimdir. Bu erkekler, yakınlaşmaya bir parça izin verirler. Fakat olabilecek olumsuz sonuçlardan kendilerini sürekli korurlar.
  • Bu tip erkekler, diğer kişilere normal olmayan bağımlılık geliştirirler ve gerçekçi olmayan beklentiler içerisine girerler. Sürekli dikkat çekmek isterler ve başkaları tarafından reddedilecekleri duygusunu sürekli yaşarlar.
  • Bu erkekler, cinsel tacizlerde gerçekten suçlarının olduğuna ve daha iyisine haklarının olmadığına inanırlar. Bu insanlarda iyi bir ilişkinin olabileceği inancı eksiktir.
  • Abartılı cinsellik. Bu erkeklerde, cinsellik yaşanmaması gereken ilişkilerde bile, ilişkiyi cinsel ilişkiye dönüştürme eğilimleri vardır.
  • Güç ve kontrol. Bu erkeklerde, kendilerini güvende hissetmek için ilişkileri denetleme ve kontrol etme stratejisi vardır (Akbaş ve Sanberk, 2011)

Cinsel İstismarın Çocuklar Üzerindeki Etkileri: Hangi Belirtilere Dikkat Etmeliyiz? (*)

Yaş Grubu En Yaygın Görülen Belirti
Okul Öncesi Dönem  Kaygı, kabus, uygunsuz cinsel davranış
Okul Dönemi Korku, ruh hastalığı, saldırganlık, kabus, okul problemleri, hiperaktivite, gerileme davranışı
Adolesan  Dönem Depresyon, içine kapanma, intihara yönelik davranışlar, kendine zarar verme davranışları, bedensel şikayetler, yasadışı davranışlar, evden kaçma, madde kötüye kullanımı

*Polat,2006 ‘Ensest’ kitabından tablolaştırılmıştır.

Okul öncesi ve somut işlemler dönemindeki okul çağı çocuklarıyla görüşme yaparken  de Akbaş ve Sanberk’in (2011) dolaylı ifadelerinin dikkate alınabileceği kanaatindeyim.

  • Amcamla sihirli bir oyun oynuyorum (Penisi büyütme ve küçültme büyüsü)
  • Babamla aynı yatakta yatacak kadar büyüğüm değil mi?
  • Dedemle ‘uyan erkekçik’ oyunu oynamayı hiç istemiyorum.
  • Büyük adamların yatağı ıslatmaya hakları var mıdır? ( Spermlerin yatağı ıslatmasıyla yatağa işeme özdeşleştirilmektedir.)
  • Dayımın bir penis adamı var. Bu adam hem gülüyor hem de ağlayabiliyor.
  • Geceleri sürekli kötü bir hayalet görüyorum.
  • Dayımın penis adamıyla ne kadar çok oynarsam o kadar çok süt geliyor.
  • Babamın penisinden bulut görülür.
  • Dedemle bazen çikolata adam oynuyorum. Dedem penisine çikolata krema sürüyor ve ben de yalamak zorunda kalıyorum.

Çocuktan olayı öğrenmek ve görüşmeyi minimum ölçüde travmatize edecek şekilde yapıp tek seferde anamnezi (öykü) almak en doğru yaklaşım kabul edilmektedir. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.

Sevgi ve güvenle kalın.

 

Gizem KIRMAZ
Psikolojik Danışman
gizemkirmaz1937@gmail.com

 

 

 


Kaynakça

Akbaş, T ve Sanberk, İ. (2011). Çocuklara yönelik cinsel taciz ve koruyucu eğitim: çocuklarımızı cinsel tacizlerden nasıl koruyabiliriz?, Adana: Karahan Kitabevi.

Erdoğan, A. (2010). Pedofili: klinik özellikleri, nedenleri ve tedavisi, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 2(2), 132-160.

Köroğlu, E. (2013). (çeviren). DSM-V Tanı Ölçütleri Başvuru Kitabı,  Ankara: Hekimler Yayın Birliği.

Polat, O. (2006). Ensest. İstanbul: NoktaKitap.

Zerenler, D. (2014). Pedofili Üzerine İki Oyun İncelemesi, folklor/edebiyat dergisi, 4, 20, 80.


 

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.