PISA 2015 Bize Ne dedi? -2-
PISA 2015 Bize Ne dedi? – II. BÖLÜM – SONUÇLAR
PISA sonuçlarını nesnel olarak ele alalım ve eğitimle ilgili somut önerilerde bulunalım.
SONUÇLAR
- BÖLGE: Ülkemizde başarı batıdan doğuya gittikçe azalmaktadır.
- OKUL TÜRÜ: Okul türüne göre başarıya baktığımızda okullarımız türlerine göre şu şekilde sıralanmıştır.
- CİNSİYET: OECD ortalaması ve Türkiye ortalamasına bakıldığında her alanda kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha yüksek ortalamalara sahip oldukları görülmektedir. Örneklemin geniş tutulduğu bütün araştırmalarda kızlar lehine sonuçlar elde edilemeye devam ediyor.
- FIRSAT EŞİTLİĞİ: OECD ve Türkiye geneli sonuçlar incelendiğinde; sosyo ekonomik düzey, anadil gibi durumu değerlendirildiğinde dezavantajlı grupların ( yani ülke içinde düşük SED de olanların ya da anadili ülkenin eğitim dili ile farklı olan bölgelerin) sonuçları ortalamanın hep altında kalmıştır.
- GAYRISAFİ MİLLİ HASILA: Sonuçlara bakıldığında kişi başına düşen milli gelir arttıkça başarı artmaktadır diyebiliriz. Bu bakımdan PISA sonuçlarının artması ülkenin eğitimi ile ilgili olduğu kadar aynı zamanda ülkenin ekonomik kalkınma ve gelişmişlik düzeyi ile de ilgilidir.
- ÖDEV-KURS-ETÜT: Okul dışında öğrenmeye ayrılan süre ile okul içindeki süre değerlendirildiğinde, okulun öğrenmeye etkisinin okul dışına göre daha yüksek olduğu söylenebilir. Başka bir deyişle, öğrencinin öğrenmesinde okul içinde yapılan öğrenme faaliyetleri, okul dışında yapılan öğrenme etkinliklere (ev ödevi, kurs, etüt veya dersane gibi) göre daha etkili olmaktadır.
- OKUL ÖNCESİ: Okul öncesine devam eden öğrencilerin başarısı açık ara anaokuluna devam etmeyen öğrencilerin ortalamasından yüksektir. Ülkemizde sınava giren öğrencilerin anaokullaşma oranı %46 iken OECD için bu oran %4,5’tur.
- MOTİVASYON-İLGİ : Ülkemizde öğrencilerin eğitime verdiği önem ve çaba diğer ülkelere oranla daha fazladır. Bu bakımdan ülke başarımızda en son suçlayacağımız grup öğrencilerdir. Ülkemizde çocuklar okullarına devam ediyorlar, derslerine çalışıyorlar, ödevlerini yapmaya gayret ediyorlar. Burada sonuçlar üzerinden okulları, öğretmenleri, eğitim sistemini, ülkenin genel kalkınma durumunu ele almalıyız.
- OKULA DEVAM ETME ORANI: Devamsızlık oranımız OECD ülkelerine göre yüksektir.
- ÖĞRENMEYİ ENGELLEYEN TUTUMLAR:
- Öğretmenlerin değişime direnmesi
- Öğretmenlerin her öğrencinin ihtiyacını ayrı ayrı karşılayamıyor olması. Genel olarak Öğretmenlerimizin öğretme yöntemi ile öğrencilerimizin öğrenme yöntemi ve ihtiyaçlarını karşılayamıyor olması
- Öğretmenlerimiz mesleki eğitimlere OECD ortalamalarına göre daha fazla katılmaktadır. Mesleki eğitimlerin niteliği ile ilgili sorunlar söz konusu olabilir.
- Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı
- Eğitim materyallerinin ve okul kaynaklarının yetersiz olmasıPISA 2015 Bize Ne dedi? – III. BÖLÜM – ÖNERİLER
PISA sonuçlarına göre eğitimle ilgili somut önerilerde bulunalım.
- Okul öncesi eğitim ivedi şekilde yaygınlaştırılmalı, çocukların yaşına uygun gelişim göstermeleri düzenli olarak takip edilmeli, anaokullarında çocukların gelişimlerini takip edecek Okul Psikolojik Danışmanları görevlendirilmelidir.
- Çocuklar ilkokula okul psikolojik danışmanların görüşü alınarak her bakımdan okul olgunluğu düzeyine ulaştıklarında başlamalıdırlar.
- Fırsat eşitliğinin sağlanması bakımından anadili Türkçe olmayan bölgelerde ve SED bakımından daha düşük bölgelerde pozitif ayrımcılık yaparak eğitim kalitesini arttırmaya yönelik tedbirler alınmalıdır. Örneğin Hindistan’da yapılan bir araştırmada eğitimde teknoloji kullanımının gelişmiş bölgelerde eğitim kalitesini arttırmadığı ancak az gelişmiş bölgelerde çocukların okula devamından öğrenme performansının artmasına kadar pek çok katkı sağladığı bulunmuştur.
- Anadili Türkçe olmayan bölgelerde okul öncesi eğitim yaygınlaştırılarak Türkçe öğrenme yaşı erkene alınabilir ve bu sayede çocuklar ilkokula başladıkların okuma yazmayı daha kolay öğrenebilirler. Çocukların dil öğrenmeye erken yaşlarda daha yatkın oldukları düşünüldüğünde, hem fonolojik farkındalık ve gırlak yapısı hem de gramer bakımından bu yaşlar çocukların doğal olarak 2. Dili öğrenebilecekleri yaşlardır.
- Okullarda okula devam etme oranını arttırmaya yönelik yapılan çalışmaların daha nitelikli olması gerekmektedir. Mevcut durumda Yöneticiler öğretmenlerden ev ziyareti yapmalarını istemektedirler. Öğretmenlerde ders dışı görevlerde dirençli olmakta ya da güvenlik açısından ve yetkili olduklarını belirten bir görev kağıtları olmadığından bu görevi yapmayı reddetmektedirler. Ancak okula devam ev ziyareti yaparak arttırılabilir mi? Öncelikle çocukların okula devam etmeme nedenleri araştırılmalı ve sonuçlara göre bölgesel önlemler alınmalıdır. Hasat zamanı okula gelinmeyen bölgelerde eğitim takvimi değişebilirken, çocukların çalıştırıldığı bölgelerde Aile ve Sosyal Politikalar ve STK lar ile ortak proje yapılmalı, çocukların akademik başarısızlıktan geri kaldığı durumlarda okulda ek kurslarla çocuklar okullaştırılmalı ve her durumda okullar öğrencilerin devam etmelerine cazip hale gelecek şekilde fiziksel olarak düzenlenmelidir.
- Sonuçlar göstermektedir ki öğrenciler en iyi okulda öğrenmektedirler. Bu bakımdan okulda öğrenme kalitesi arttırılmalıdır. Kurs etüt ve Ödev ile okullardan rol çalarak öğrenme kalitesi artmıyor. Öğrenme tam olarak okulda gelişmeli ve evde pekiştirilecek kısa ancak nitelikli ödevler yapılmalıdır. Öğretmenlerimiz öğrenme sürecinin okullarda gerçekleştiğinden emin olmalıdır.
- Öğrenme kalitesinin artması için derslik başına ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azalması gerekmektedir. Bazı bölgelerde sınıfların 50 kişiyi aştığı düşünüldüğünde oralarda artık eğitimde kaliteden söz etmeninde zorlaşacağı akılda tutulmalıdır.
- PISA sorularında yüksek düzeyde öğrenmenin gerçekleştiğini belirleyen ayırt edici sorularda hiç başarımız yoktur. Bunun nedeni müfredatımızın ve öğretmen yöntemlerimizin ortak sonucu olarak öğrenmenin bilgi ve kavrama basamağında kalması, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme basamaklarında herhangi bir öğrenme sürecinin gerçekleşmiyor olmasıdır. Bunun yapılabilmesi için müfredatın seyreltilmesi ve öğrenilecek konuların daha yüksek öğrenme basamaklarına uygun etkinliklerle desteklenmesi gerekmektedir.
- Öğretmenlerin Hizmet içi eğitimlere devam etme oranlarının yüksek olmasına rağmen sonuçların yetersiz olmasının nedeni nedir? Öğretmenlerimiz alanları ile ilgili olmayan eğitimlere direnç göstermektedirler. Genel olarak eğitimlerin niteliklerinin düşük olmasından bahsetmektedirler. Öğretmenler ilgi alanlarına göre ve mesleki alanlarına göre nitelikli eğitimlere katılmalıdırlar.
- Okullarda eğitim kalitesini arttırmak için müfradatın yanında mutlaka materyallerin güncellenmesi okul kütüphanelerinin zenginleştirilmiş, nitelikli şekilde donatılması, okullarda teknoloji kullanımının kontrollü bir şekilde öğrencilere devredilmesi gerekmektedir. Kütüphanelerinde öğrencilerin internetten araştırmalar yapabildikleri, ilkokul seviyesinde oyuncaklarla oynayabildikleri, resimli kitaplarla boyama kitaplarla eğlendikleri alanlar yaratmak eğitim kalitesini arttıracaktır.
Okullarda öğrencilerin düzenli spor yapabilecekleri alanlar ve zamanlar yaratmak öğrencilerin okula bağlılıklarını ve eğitim kalitesini arttıracaktır.
Kaynakça:
MEB. (2016). Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Uluslar arası Öğrenci Değerlendirme Programı, PISA 2015, Ulusal Raporu. Ankara
OECD, (2016). PISA 2015 Assessment and Analytical Framework: Science, Reading, Mathematic and Financial Literacy. PISA, OECD Publishing, Paris.
OECD, (2016). PISA 2015 Results (Volume I): Excellence and Equity in Education. PISA, OECD Publishing, Paris.
OECD, (2016). PISA 2015 Results (Volume II): Policies and Practices for Successful Schools. PISA, OECD Publishing, Paris.