Sağlıklı kişilik gelişimi ve sosyal uyumun kilidi: Sosyal Beceri Eğitimi

18.04.2017
7.375
Sağlıklı kişilik gelişimi ve sosyal uyumun kilidi: Sosyal Beceri Eğitimi


Sağlıklı kişilik gelişimi ve sosyal uyumun kilidi: Sosyal Beceri Eğitimi

Yaşamının özellikle ilk altı yılında sosyal yeterlilik kazanamayan bireyler bütün yaşamları boyunca risk altındalar. Çocuklar, bilhassa da sosyal yeterlik kazanamayan çocuklar , onların ‘psikososyal’ doğumu olarak nitelendirilen okula başladıklarında pek çok sıkıntıyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Arkadaşlarından gelen şikayetler, akran zorbalığı, güvengen olmayan davranışlar bu sıkıntılardan sadece birkaçı. Sınıf öğretmenlerinden ziyade, bu sıkıntılar da uyum ve davranış problemleri olarak okul psikolojik danışmanlarının karşısına geliyor.

Bu yazımda ‘Sosyal beceri nedir? ,’Sosyal becerileri geliştirmeye neden ihtiyaç vardır?’ ve özellikle ‘İlkokul döneminde sosyal becerileri geliştirmek için  neler yapılabilir?’ sorularını cevaplandırmaya çalışacağım.

Çocukluk döneminde sosyal beceriler, özellikle 1970’li yıllardan sonra üzerinde oldukça çalışılan bir alan olmuştur. Çocukların sosyal becerilerine duyulan bu ilgi, bir taraftan çocukların sosyal becerilerinin tanımlanması ve sosyal beceri noksanlıklarının değerlendirilmesi, bir taraftan da uygun müdahale yaklaşımlarının sergilenmesi amacıyla yapılan pek çok araştırma ile desteklenmiştir. İlgili alan yazında, araştırmacılarca yapılan çok sayıda sosyal beceri tanımına ulaşmak mümkündür. Walker ve McConnell (1995), sosyal becerileri, öğretmenler, ebeveynler ya da akranlarca verilen sosyal görevleri yerine getirmek için kullanılan spesifik stratejiler olarak tanımlamıştır. Elliot ve Gresham (1993) ise, sosyal becerileri bir bireyin olumlu tepkileri meydana çıkarıp olumsuz tepkilerden kaçınmasına yardımcı olacak şekilde diğerleriyle etkileşimini mümkün kılan sosyal açıdan kabul gören davranışlar olarak ifade etmiştir (1).

Haetup’a  (1983), çocukların sosyal becerileri akranları arasında popülerliklerini belirlemekte büyük bir role sahiptir (2).

Karaman (2016) yaptığı araştırmaya göre  okul öncesi dönemde Sosyal Beceri Eğitim Modülü uygulanan grubun test puanı, kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde yüksektir. Aynı şekilde yine okul öncesi yaş grubuyla çalışan Aksoy’a (2014) göre hikaye anlatma temelli Sosyal Beceri Eğitimi; iletişim, prososyal davranışlar, uyum, atılganlık boyutunda olumlu sonuçlar vermektedir (3, 4).

Çocukların küçük yaşlardaki oyun oynama şekilleri ileriki yaşlardaki sosyal becerilerinin bir göstergesi olabilmektedir. Yavuzer (2000) okul öncesi dönemde keşfetmeye dayalı oyunlarda yetersiz görülen çocukların, beş yıl sonra çevreyle daha az ilgili ve sosyal uyumda sorunlar yaşama eğilimi gösteren çocuklar olduklarını gösteren çocuklar olduklarını gösteren araştırma bulguları bildirmektedir (5).

Alan yazına bakıldığında oyun terapisi uygulamalarının çocukların duygusal ve davranışsal sorunlarının azaltılmasında ve ortadan kaldırılmasında etkili olduğu görülmektedir. Oyun terapisi okul öncesi dönemde davranış problemi olan çocuklarda, zihinsel engelli çocuklarda davranış problemleri olan çocuklar üzerinde, konuşma ve dil gecikmesi olan çocuklar üzerinde, okul öncesi çocukların ilişkisel ve duygusal becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalarda etkili olduğu üzerine bulgular vardır (6).

Ebeveynin oyunlara ve gruplara katılma konusunda çocuğu yönlendirmesi ile popüler olma ve akranlar tarafından gruplara kabul edilme arasında olumlu ilişki vardır. Süregiden bir oyun aktivitesine katılabilen çocukların akranlar tarafından daha kolay kabul edildiği, süregiden bir oyun aktivitesini izleyen, sessizce yaklaşan çocukların ise akranları tarafından gözardı  edildiği görülmektedir (7). Sosyal beceri eğitimi programlarında yer alan konular genellikle, kendini tanıtabilme, sohbet başlatabilme ve sohbeti sürdürebilme, uygun problem – çözme yöntemlerini çalışma, kaygı oluşturan durumlarla başa çıkabilme, yazılı ve sözlü sunumlar yapabilme, duyguları uygun biçimde ifade edebilme, başkaları ile etkin biçimde işbirliği içinde bulunma becerisine ilaveten atılganlık eğitimi olarak bilinen önemli sosyal davranışları sergileyebilmeyi kapsar (Örneğin adres sorma, ev ödevi hakkında bilgi isteme, atılgan davranış gösterebilme  veya başkalarının istenmeyen davranış konusunda uyarabilme) (7).

Sosyal  becerilerin kalıcı olması için neler yapılabilir?

  • Ailelere sosyal beceri kazandırma konusunda müşavirlik edin. Şunu unutmamak gerekir ki sosyal yaşamı devam ettirecek kurallar ilk önce ailede öğrenilir. Çocuğuna öğrettiği yeni becerileri gösterebileceği dramatizasyon ortamları yaratmada,  çocuğu istendik sosyal becerileri öğrendiği zaman o davranışı ödüllendirmede, sosyal beceriyi öğrenirken hangi durumlarda ne yapabileceğine dair çocuğuna yönelik açıklama yapmakta ailelere müşavirlik edebilirsiniz (8).
  • İnsan yaşamında çocukluk dönemi sağlıklı bir kişilik kazanımında ve topluma uyum sağlanmasında en kritik dönemdir. Bir bilge: Çocuklar toplumumuzun %25’ini ama geleceğimizin %100 ‘ünü oluşturmaktadır demiştir. Geleceğin sağlıklı toplumunu oluşturacak çocukların, sosyal beceriler ve olumlu karakter özellikleri kazanmaları gerekmektedir. İlkokul dönemi çocukların bu özellikleri kazanmaya en açık olduğu dönemdir. Bu dönemde öğretmenler çocuklar için model aldıkları en önemli figür haline gelirler. İlköğretim öğrencilerinin bu eğitimi öğretmenlerinden almaları onların bu konuyu ‘içselleştirebilmelerine’ ve uygulamaya koymalarına olanak sağlayacaktır (9).
  • Okul psikolojik danışmanları ‘Kimdir Bu?’ ve ‘Sosyometri’ tekniklerinin desteğiyle sınıfın lider ve popüler öğrencilerini tespit ederek bu öğrencilere ‘Arabuluculuk Eğitimi’ vererek geleceğin liderlerinin sosyal becerilerini daha da geliştirmelerine ve aynı zamanda arabuluculuk yapan bu çocukların, diğer çocukların problemlerini çözmesine yardım etmesini sağlayabilir.
  • Gelişimsel yaklaşımım ‘Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri her öğrenciye yöneliktir.’ İlkesine bağlı kalınarak sosyal beceri eksikliği yaşayan çocuklar tespit edilip, onlara yönelik ‘Sosyal Beceri Psikoeğitim Programı’ uygulanabilir. İlk kez Hatipoğlu Sümer’in (1999) tezinde rastladığım ‘Sosyal Yaşam Oyunu’nun da sosyal yaşam beceri kazandırmada etkili olacağı düşüncesindeyim.
  • Oyun, çocuk için hiç bilmediği yetişkin dünyasını keşfetme yolu, yetişkin için ise çocuğun dünyasını tanıma yolunda aralanan bir kapıdır (10). Oyun terapisini kullanarak sosyal beceri eksikliği yaşayan çocuklarda görülen iyileşme de çeşitli araştırmalarla da desteklenmiştir.

 

Gizem KIRMAZ
Psikolojik Danışman
gizemkirmaz1937@gmail.com

 

 

 


Kaynakça:

1)Uz Baş, A. (2010).  Sınıf Temelli Bir Sosyal Beceri Eğitimi Programının İlköğretim Dördüncü Sınıf Öğrencilerinin Güvengenlik ve saldırganlık Düzeyleri Üzerindeki Etkisi , Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 7(2).

2)Hatipoğlu Sümer, Z. (1999). The effect of social skills training on perceived dimensions of social skills training on perceived dimensions of social skills and sociometric status of primary school students, (thesis of doctorate), the Middle East Technical of University: The Department of Educational Sciences.

3)Karaman, N. N. (2016). Okul öncesi dönemde sosyal ve duygusal alana yönelik hazırlanan sosyal beceri eğitimi modülünün etkililiğinin incelenmesi, yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi: Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

4)Aksoy, P. (2014). Hikaye anlatma temelli ve oyun temelli sosyal beceri eğitiminin anasıfına devam eden çocukların  sosyal becerilerine etkisinin incelenmesi, (yayınlanmamış doktora tezi), Ankara Üniversitesi: Fen Bilimleri Enstitüsü.

5)Uz Baş, A. (2003). İlköğretim 4. Ve 5. Sınıfta okuyan öğrencilerin sosyal becerileri ve okul uyumu ile depresyon düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi, yayınlanmamış doktora tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi: Eğitim Bilimleri Enstitüsü.

6)Koçkaya, S. ve Siyez, D.M. (2017). Okul öncesi çocuklarının çekingenlik davranışları üzerine oyun terapisi uygulamalarının etkisi, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 9(1), 31-44.

7)Sertelin Mercan, Ç. (2007). Bilişsel-davranışçı yaklaşımla bütünleştirilmiş sosyal beceri eğitiminin ergenlerin sosyal kaygı düzeyine etkisi, yayınlanmamış doktora tezi, İstanbul Üniversitesi: Eğitimde Psikolojik Hizmetler.

8)Akkök, F. (1999). İlköğretimde Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi: Anne-Baba El Kitabı, İstanbul: Özgür Yayınevi, ikinci basım.

9) Akgünlü, S., Server, D., Düzgün, Z. ve Bükük, A. (2005). Karakter Gelişimi ve Sosyal Beceri Eğitimi Temel Eğitim 2, KKTC: Milli Eğitim  ve Kültür Bakanlığı Ders Kitabı.

10)Kandır, A. (2004). Çocuğum Büyüyor: Gelişimde 3-6 Yaş, İstanbul: Asır Matbaası, ikinci basım.


 

 

 

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.