Sineklerin Tanrısı ( Lord of the Flies) – Film İnceleme

16.03.2017
7.560
Sineklerin Tanrısı ( Lord of the Flies) – Film İnceleme

 

Sineklerin Tanrısı ( Lord of the Flies)        

Filmin Künyesi

Yapım: 1990 ABD

Tür: dram, korku, macera

Süre: 90 dk.

Yönetmen: Harry Hook

Oyuncular: James Badge Dale, Balthazar Getty, michael Greene

 

 

Filmin Özeti:

Uçakta yolculuk eden tüm yetişkinlerin hayatlarını kaybetmesiyle sonuçlanan bir kazadan kurtulmayı başaran bir grup küçük çocuk, kendilerini buldukları ıssız adada yaşam savaşı vermeye başlarlar. Ancak bu durumda bile ayrılıklar söz konusudur. İkiye ayrılan grup iki farklı lider tarafından yönetilir. Her iki grubun amacı da farklıdır. Bir taraf eğlencesine bakarken diğer taraf hayatta kalmak için çözümler aramaktadır. İki grup lideri arasında başlayan çekişme zamanla büyük bir rekabete dönüşür ve işler korkunç bir noktaya sürüklenir. 

Merhaba. Nobel ödüllü William Golding’in romanından uyarlanan Sineklerin Tanrısı filminden bahsedeceğim bugün. Golding ikinci dünya savaşında Normandiya Çıkartmasına katılmış her türlü acımasızlığı, şiddeti görmüş biri oarak bu eseri meydana getirmiş.Çok çarpıcı olup insanoğlunun gelebileceği en kötü noktayı gösteren bir film olduğunu düşünüyorum. Benim gerçekten masum muyuz sorusunu düşünmemi sağladı.

Uçak kazası geçiren bir grup çocuğun adaya düşmesiyle başlayan film tamamen kendi başına kaldıklarını farketmeleriyle devam eder. Aileleri ya da onlara eğitim veren bir yetişkin yoktur. Tamamen otoriteden uzaktadırlar. Bir şekilde adada yaşamayı öğrenmeleri gerekmektedir. Başlarda kendi seçtikleri liderle kurallara uyarak ve birlikte yaşarlar. Ama daha sonra işler değişecektir. Akılı temsil eden Ralph ve eğlenceyi vadeden Jack arasında iktidar savaşına dönecektir.

Uygarlıktan uzaklaşan çocuklar saldırganlaşmaya başlarlar. Kendilerini bulmaları için yaktıkları ateşi bile bu uğurda söndüreceklerdir. Jack ne derse onu yapacaklar hatta kendi arkadaşlarını öldürmeye bile gidecektir iş. Birlikte olmaları gerektiğini savunan Domuzcuğu bile susturmak için öldürmeyi seçecekler ve Ralph i yalnız kalmaya zorlayacaklardır.

Filmin başlarında bir deniz kabuğu ögesi var. Onu elinde tutan kişi konuşma hakkına sahip.İktidarın, özgürlüğün ve eşitliğin figürü diyebiliriz. Çünkü isteyen herkes bu kabuğu eline alıp konuşabilir.  Ve filmin başarındaki çocuklara liderlik den Ralph sevgi dolu, eşitlikçi, iyi bir çocuk;aklın ve sağduyunun sesidir. Deniz kabuğunu kullanarak dağılmış olan çocukları toplamayı başarmıştır. Ancak Jack buna karşı çıkmış bir grup çocuğu kendi safhına çekmiştir. Jack in grubuna katılan avcıları canavar figürüyle korkutmuş iyice kendine bağlamıştır. Bir yandan kurtulmak için çözüm yolları arayan Ralph e karşılık Avcılar tamamen bu adada yaşayacağını düşünmektedir. Artık onların kontrolleri ‘id’ lerine verilmiş iyice vahşileşip çiğ et yemeye başlamışladır. Burada dikkatimi çeken bir yerden bahsetmek istiyorum. Jack ilk defa avlanacağı zaman yüzüne bir maske sürmüştür. Aslında ilk domuzu vurabileceği halde öldürmemiş bu maskeyi sürdükten sonra onun arkasına saklanarak herşeyi yapmıştır.

Sineklerin Tanrısı, insanların içindeki kötülüğü temsil edip, adada ve çocuklar üzerine işlenmesi,aslında en masum gördüğümüz kişilerin bile korku ve vahşet duygularıyla dünyanın en zalim kişisine dönüşebileceğini göstermiştir. Ama Ralph ve Domuzcuk bizlere umudun olduğunu, iyi insan olabilmenin bizlerin elinde olduğunu göstermiştir. Umudunuzu asla kaybetmeyin. İyi seyirler. Aşkla kalın..

 

Çağla Ayhan
Psikolojik Danışman
caylaayhan45@gmail.com

YAZAR BİLGİSİ
Rehberlik Servisi
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.