Ya benim olacaksın ya kara toprağın
De Clérambault tarafından 1921’de tanımlanan bu sanrının temel teması başka birinin o kişiye aşık olduğu inancıdır. Erotomani ifade olarak açmak gerekirsek, genel olarak bir kadının , kendisinden daha büyük ve sosyal olarak üst konumda olan bir erkeğin kendisini delice sevdiğini düşmesine bağlı sanrısal bir bozukluk olarak ifade edebiliriz. Dsm V’e göre şizofrenel hastalıkların altında yer almaktadır.( Başka kaynaklar bu hastalığı manik depresif bozukluk ile paranoid bozukluk sınırda kişilik bozukluğu ile de ilişkilendirmektedir. )
Bu kadınlar aşkını göstermek için çok çeşitli yollara başvurmaktadır. O kadar çok şiddetli hallere gelmektedir ki rahatsız edilenler polise kadar başvurmaktadır. ( Hemen hemen hepsi erkektir.) Hatta bazı ortamlarda bu kadınlar aşık oldukları kişiler için çok açık, cinsel sözler de sarfetmektedir. Ve bu kadınların cinsel yaşamında aşırı ölçüde etkin ve hareketli olmaktadır. Kadın yine bu hastalıkta karşıda ki erkeğin kendisini eşi olduğunu düşünebilir.
Bu kadınlar kendi içinde yaşadığı aşkın daha fazla, daha şiddetlisini karşı taraftan beklemektedir. Ara ara aşkına karşılık alamayınca depresif duygu durumları yaşamaktadır. Sonra bu sessizlik bozulur ve şiddetli duygu patlamaları yaşanır. Kin ve nefret duyguları da baş gösterir bu dönemlerde. Ve son safa diyebileceğimiz asıl çılgınlık dönemi, kadın bu evrede ya benimsin ya kara toprağımsın dediği platonik aşkını öldürebilir.
Nedenlerine ise kısacası çocukluk yaşamındaki sevgi nesneleriyle olumlu ve doyurucu ilişkilerin kurulamamış olması biri olarak kabul edilebilir. Bireyin ilk sevgi nesnesi annesidir. Cinsel yada cinsel olmayan ilk olumlu doyurucu ilişkiler anne ve daha sonra baba ve kardeşlerle olan ilişkilerdir. Bu ilişkilerdeki uzun süreli ağır bozuklukların olması ilerleyen yıllarda bireyin olumlu sevgi ilişkileri kurma olasılığını düşürür.
Tedavisi ise hemen hemen şizofreni ile aynı olup ilk önce sanrıların giderilmesi amaçlanır. Sonrasında ise terapi ile devam eder.
Örnek bir vaka:
Bayan x 26 yaşında kendi halinde olup sosyal çevresi olmayan evden işe, işten eve giden bir kadındı. Bir gün arkadaşlarının isteği ile çalıştığı şirketin toplantı yemeğine gitti. Ve bu arada bu iş yerinin yöneticisi olan bay Y ile kısa bir sohbet sonrasında, bayan X bay Y’nin kendisine aşık olduğu düşüncesine kapıldı. Sonrasında ise bayan X bay Y’ye telefon mesajları ile tacize başladı. Bunu odasına gitmeler, not bırakmalar hediyeler almalar takip etti. Aldığı tüm olumsuz cevaplara rağmen Bayan X bu davranışlarına devam etti. Fakat sonra bu aşk duygusu kin ve nefrete dönüştü. Hatta bayan X bay Y ile görüşmeye gelen kadınları bile tehdit etti en sonunda ise her şeyin koptuğu an geldi. Yine akşam iş çıkışı saatinde bay Y’nin odasına giren bayan X bay Y’yi çantasından çıkardığı tabanca ile vurup intihar etti.
Hüseyin Mutlu TOSUN
Psikolojik Danışman
54mutlu135@gmail.com