Yadırganmış Yalnızlık
Yalnızlık, arkadaş eksikliğinden veya başkalarıyla birlikte olma arzusundan yoksun olmayı ifade eden bir duygudur.
Yalnızlık bir tercih meselesi değil de sosyalleşememe becerisi olarak düşünüldüğünden yalnız yaşayan ya da bir şeylerin üstesinden tek başına gelen insanlar bizim toplumumuzda çoğunlukla acımasız eleştirilere maruz kalarak yadırganırlar.
Hatta yalnızlık o kadar istenmeyen bir durumdur ki bununla ilgili düşünce ve yaşayış biçimleri geliştirmişizdir. ‘’ Tek başına onu yapamazsın, Yalnızlık Allah’a mahsustur, Tek başına gidemezsin.’’ gibi sözler sıklıkla duyduğumuz sözlerdir.
Eğer bir kişi yalnız olmayı beceremiyorsa, başkalarıyla bir arada olmayı da beceremez.
Michel Foucault
Bizim toplumumuzda yalnız kalmaktan korkma durumu çocukluk çağlarından itibaren öğretilen bir davranıştır. Hatta bu korku o kadar şiddetli bir hale bürünür ki ebeveynler evlilik çağına gelmiş evlatlarının bir an önce evlenmesini ister.
Evlatlarının geç evlenmesi ya da evlenmemesi onlar için evlatlarının yalnız kalmasının habercisi olabilir. Yine yaşı ilerleyen nene veya dedelerin yalnız kalması her iki taraf içinde onaylanan bir davranış değildir. İhtiyar ebeveyni yalnız bırakmak çocukların yadırganmasına sebebiyet verirken ihtiyar bireylerde de yalnız ölmek korkusu geçmiş yıllarda bilinçaltına işlenmiştir.
Okullarda, iş yerlerinde, aile bireyleri arasında yalnızlığı tercih eden bireylerin yadırganmasının yanı sıra ‘’asosyal’’ olarak damgalanması ise kaçınılmazdır. Toplumumuz aile, akraba ve komşu gibi gruplarla insan ilişkilerinin yüksek olduğu bir toplum yapısına sahip olmasından dolayı, toplumumuzda yalnızlık tercih meselesi olarak düşünülmemektedir. Yani kişi yalnız ise sorun vardır.
Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğu zaman kendisini yalnız hisseder.
Carl Gustav Jung
Yalnızlık durumu kişinin boşluk duygusuyla karışık, kendini dünyadan kopmuş hissetmesi ise bir sorundur. Her insan aynı düşünüp, aynı hissetmediği gibi her insanda yalnızlık olumsuzluk uyandırmayabilir. Yalnızlık tercih meselesi ise mesele yoktur.
İnsanların etrafında insan olmaması yalnızlık değil, insanın düşüncelerinin anlaşılamaması yalnızlıktır. Yalnız olan, anlaşılamadığını hisseden bireylerin yaşam tatminleri düşük iken yalnızlığı tercih eden bireylerin yaşamdan tatmin olabilmeleri mümkündür. Yani her türlü yadırganmaya rağmen yalnız yaşayan, yalnız bir yere giden, yalnız bir şeyler yapan pek çok başarılı, mutlu ve huzurlu insan vardır. Her yalnızlık kötü değildir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Çok güzel bir yazı olmuş 🙂
Bu söze taktım
Eğer bir kişi yalnız olmayı beceremiyorsa, başkalarıyla bir arada olmayı da beceremez.
Michel Foucault