“YKS” İLE DEĞİŞEN HAYATLAR

Evet sevgili okurlar, neden bu başlığı attığımı merak edenlere ifade edeyim.” Çünkü, her türlü hazırlığını YGS-LYS sınav sistemine göre hazırlamış öğrencinin, öğretmenin ve ailelerimizin bir anda tamamen değişen sistem içinde yeniden hayat kurmaları gerektiğini düşünüyorum.” Bir anda 3-4 aylık fark ile ikinci oturuma girerken aday, şuanda 2-3 saatlik zaman farkı sonrası sınava girecek. Ne mi olacak? Kaygısı azalacak, korkusu azalacak, başarısı artacak. En azından arzuladığımız gibi olur diye ümit ediyorum.

Peki neler değişti bu sınavda biraz da ona bakalım;

• Artık 18 tane puan türü olmayacak ve 5 tane puan türü ile tercih yapacak aday.
• 6 oturumda değil de, 3 oturumda sınava girilecek.
• Mart ayında sınav olmayacak, hepsi Haziran ayında yapılacak.
• İlk oturumda, sosyal bilimler ve fen bilimleri testi yer almayacak
• Sadece ve sadece 40 tane Türkçe sorusu, 40 tane matematik sorusu yer alacak.
• İkinci oturumdaki puan türlerinin hesaplanması için birinci oturumdan 150 ve üzerinde puan almış olmak yeterli olacak.
• Birinci oturum olan Temel Yetenek Testi için 1 Türkçe sorusu 1 Matematik sorusuna eşit olacak
• Tarih, Coğrafya, Felsefe ve Felsefe Grubu, Fizik, Kimya, Biyoloji dersleri ikinci oturumda sorulacak.
• Puanlar yine 100-500 puan aralığında olacak
• Okul Başarı Puanı (OBP) YGS-LYS sınav sistemindeki mantık ile devam edecek..
• Oturumda tek kitapçık ve her adaya 180 dakika süre verilecek ve toplam 160 soru olacak.
• Oturumda(TYT) 90 dakika toplamda 80 soru olacak.

Aklıma gelenler bu kadarlık şimdilik. Ama uzun uzadıya yazılabilirdi. Avantaj dezavantaj onlarca yorumu mevcut bu sistemin. Bende kendimce yorumlayayım istiyorum bu sistemi;

Avantajlarına bakarsanız pek bir avantaj göremedim desem yalan olmaz. Neden diye soracak olursanız, dönem ortasına kadar değişmeyen bir sistemin dönem başladıktan sonra değiştirilmesi benim nazarımda bir dezavantaj oluşturur. Yaz tatilinde kendisini YGS-LYS sınav sistemine uygun çalışmaya hazırlayan adayların psikolojisini şuan düşünemiyorum, şahsen düşünmekte istemiyorum. Belirsizliklerle kaygılarını azaltalım derken daha fazla da artırmış olabilir miyiz düşüncesi çoğu zaman beni benden alıp götürüyor. Bir de matematik dersi yapamayan öğrenci açısından baktığımda kaygılanmaya devam ediyorum. Çünkü sınavın ilk oturumundaki 200’e yakın puanın getirisi sadece matematik dersinden olacak. Bunun yanında ikinci oturumdaki yerleştirme puanının %40’nı yine birinci oturum belirleyecek.

Kısaca matematik bilmeyen birinci oturumda bir sıfır geriden başlamış olacak. Bu nedenle matematik bilmiyorum anlamıyorum bahanesini bir kenara bırakmak gerekiyor.Başka bir dezavantajdan bahsetmek gerekirse, Biyoloji, Kimya, Fizik, Tarih,Coğrafya,Felsefe çözmeden öğrenci ön lisans programlarına gidebilecek. Örneğin, İlk ve Acil Yardım bölümüne giden öğrenci hayatında hiç biyoloji ve kimya görmemiş ise akademik anlamda nasıl başarı sağlayacak_? Ya meslek yüksekokullarındaki başarı düşecek, ya da kısa zamanda bu konuya el atılacak.

Çok olumsuz konuşma yapmayalım da birkaç olumlu noktasından bahsettikten sonra sınav süreci ile ilgili sınava hazırlanan adaylara tavsiyelerimiz ile yazımızı bitirelim. Avantajlarına baktığımızda, bu sistem ile stres ve kaygınızı en aza indirmeye çalışılmış duruyor. Birkaç ara ile öğrenci kaygısı en yüksek seviyeye çıkabiliyorken şuanda tek gün içinde oturumların yapılması faydalı olacaktır diye ümit ediyorum. Özellikle geometri dersini iyi bilen öğrencilerin bir avantajı olacağı kanaatindeyim. Sebebi de şu ki, her öğrencinin yakındığı en önemli ders geometri dersidir. Sistemde olası çıkacak 8 geometri sorusu bireyler arasında ayrışmayı sağlayacaktır. Bu nedenle geometri dersine de iyi çalışmak gerekiyor.

Diğer en önemli avantaj 2. Oturumda tek kitapçık verilip, 180 dakika süre verilmesidir. Bu durumda aday puanının hesaplanmasını istediği en az 2 testi çözmesi gerekiyor. Ayrıca ekstradan diğer puan türlerinin hesaplanmasını istiyorsa aynı süre içinde çözmeye devam edebilecektir. Eski sistemdeki gibi farklı oturumlara girip ekstra ücret ödemesine gerek kalmayacaktır. Bir diğer avantaj ile bitirelim bu bölümümüzü de. Sayısal ağırlıklı derslerden sınava giren öğrencilerin, YGS ve LYS sınav sistemi döneminde özellikle sosyal bilimler testlerinde sorunlar yaşadığını görmekteydik. Bu sistem ile öğrenciler birinci oturumda sosyal bilimler testi ile karşı karşıya kalmayacak ve ikinci oturumda ise kendi alanları olan sayısal derslerin yer aldığı matematik ve fen bilimleri (fizik, kimya, biyoloji) testlerini çözeceklerdir.

Avantajlar dezavantajlar derken birkaç cümlede sınava hazırlanan dostlarımıza gelsin…

Hayatta her şey değişebilir, fakat tek değişmeyen gerçek bir seçim olacağıdır. Başarılı veya başarısız diye nitelendirmek her daim hatalı olur. Ama sistemin içinde yer alacaklar ve sistem dışında kalması gereken gruplar her zaman olduğu gibi bu sistemde de yer alacak. Sizlere en büyük ve en önemli tavsiyem ÇALIŞMAYI bırakmayın ve ÖZGÜVENİNİZİ asla ve asla kaybetmeyin. Yeni sistemin eski sistemden pek bir farkı yok. Mantık yine çalışan ve emek harcayan adaylar ile çalışmayan adayların ayrışması temeline dayanmaktadır.

Sizler her daim en güzel başarıyı ve mevkileri hak eden, geleceğimizin aydınları olacaksınız. Kiminiz üniversite sıralarında bunu başarırken, kiminiz de toplumun içinde ihtiyaç duyulan diğer alanlarda bunu başaracaksınız. Kendinize olan inancınızı ve özgüveninizi asla kaybetmeyiniz. Bu süreçte her daim Okul Psikolojik Danışmanları ve Rehber Öğretmenler olarak, yanınızda olacağımızdan hiçbir şüpheniz olmasın. Aydın ülkemin aydınlık geleceği başarı sizsiniz, unutmayın ki sizler başarılısınız. Güneşin ilk doğduğu şehirden üzerinize güzel güneşlerin doğacağı müjdesini vererek bu süreçte hepinize kolaylıklar diliyorum…

Arif KOÇAK
Psikolojik Danışman
arifkocak76@gmail.com